Bu genelleme yapmamıza ve anlamadan hemen sonuca varmamıza yardım etti. | TED | لقد ساعدَنا في التعميم والقفز في الاستنتاجات بشكل سريعٍ جداً. |
Birisi genelleme sorunuyla ilgili, diğeriyse nedensel akıl yürütme sorunuyla ilgili. | TED | واحد حول مشكلة التعميم والآخر حول مشكلة الاستدلال السببي. |
Küçük veri örneklerinden genelleme yapmak bilimin ekmek teknesidir. | TED | التعميم انطلاقًا من معطيات بسيطة هو أساس العلوم. |
Robotlarda görevden göreve geçerken genelleme yapamazsınız. | TED | ليس هناك تعميم على الإطلاق من مهمة إلى أخرى في مجال الروبوتات. |
Bu iğrenç bir genelleme. Kaba olduğunu söylemiyorum bile. | Open Subtitles | هذا تعميم جسيم، ناهيك عن ذكر أنه مهين تماماً. |
Aşağılayıcı bir genelleme oldu, bu durumda uygun olmasına rağmen. | Open Subtitles | هذا تعميم مهين و لكنه دقيق في هذه الحالة. |
Anlamayı mümkün kılıyorum, çünkü gördüğünüz ve duyduğunuz her şeyin üzerinde genelleme yapıyorsunuz ve size başka bir bakış açısı sunarsam bu daha kolay hâle gelir. | TED | أجعل الفهم ممكنًا، لأنك يجب أن تعمم فوق كل شيء تراه وتسمعه، وإذا أعطيتك منظورًا آخر فسيصبح أسهل لك. |
...güvenilebilir bir kesinlikle genelleme yapabilir. | Open Subtitles | يمكن للعالِم التعميم فقط مع اليقين الموثوق إذ كانت لديه معلومات علميه كافيه |
Ama genelleme yapmak istemem, yalnızca 3 kez evlendim! | Open Subtitles | لكن أنا لا أريد التعميم لقد تزوجت ثلاث مرات فحسب |
İşte, bu tür aptal bir genelleme benim canımı sıkıyor. | Open Subtitles | أرأيتي؟ هذا هو إطار التعميم الغبي الذي يزعجني |
Ama cok ilgincti cunku bazi alanlarda, mesela Evanjelik Hristiyanlik'la ilgili pesin hukumlerim vardi, ve ogrendim ki Evanjeliklik cok genis ve cesitli bir hareket ogrendim ki genelleme yapmak zor. | TED | كان مثيرا للإهتمام لانه كان لدي بعض الافكار المسبقة على سبيل المثال عن المسيحيين الإنجيليين ولقد وجدت انها حركة واسعة و متنوعة حتى انه من الصعب التعميم |
Bu şekilde genelleme yaparak seksist davranmış olmuyor muyuz? | Open Subtitles | أليست عنصرية منا التعميم هكذا؟ |
Bence insanlar bir sürü neden yüzünden farklı şeyler yapar ve bence burada bir genelleme yapılıyor ve alınan esas da... | Open Subtitles | اعتقد ان الناس تفعل أشياء من اجل الكثير من الأسباب واعتقد ان التعميم سيكون ملفق هنا على أساس... |
Ama bence bu genelleme doğru. | Open Subtitles | لكنني أعتقد بأن التعميم الدقيق.. |
genelleme yapabilmeliyiz. | TED | نحتاج القدرة على التعميم. |
Sizden istediğim, bir dahaki sefere birisi din hakkında geniş bir genelleme yapmak isterse, belki de bir din diye bir şeyin olmadığını, din diye bir şey olmadığını ve söyleyeceklerinin doğru olamayacağını düşünün isterim. | TED | لذا ما أريدكم التفكير فيه في حال اراد شخص اجراء تعميم واسع عن الدين هو أنه ربما لا يوجد شيء ما يسمى بالدين وبالتالي ما يقولون لا يمكن أن يكون صحيحا. |
Kadınlar hakkında bir genelleme yapıyorsun. | Open Subtitles | كنت تعمل تعميم عن الوسع |
genelleme yapmak istemem Bay Knightley ama erkekler kendi kalpleri konusunda hiçbir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | لا أريد تعميم الكلام عن عدة أشخاص في آن واحد، ولكن يا سيد (نايتلي) كن على يقين بأن الرجال لا يعرفون شيئاً عن قلوبهم |
Hokey oynayıp, sarhoş olmakla, ya da domuz butlarına akça ağaç şurubu sürmekle o kadar meşguldürler ki insanlar hakkında genelleme yapmaya fırsatları olmaz. | Open Subtitles | هم لا يَجْعلونَ تعميم حول الناسِ... ' يَجْعلُ هم مشغولون جداً لعب الهوكي أَو gettin ' سكران... أَو وَضْع عصيرِ قيقبِ على لحمِ خنزيرهم. |
Ben de genelleme yapıyorsun sandım. | Open Subtitles | :ظننتك تعمل تعميم كـ |
Karşı cins hakkında böyle katı genelleme yapman doğru değil. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تعمم هذا الرأي على جميع الانواع. |