"genetik bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • وراثي
        
    • وراثياً
        
    • الوراثية
        
    • جيني
        
    • الوراثي
        
    Bazı bireyler genetik bir nedenden dolayı otistik olabiliyor ama bunun nedeni ailede otizm olması değildir. TED في حالة بعض الأفراد، بالإمكان أن يصابوا بالتوحد لسبب ذي علاقة بالجينات و لكن ليس لأن التوحد أمر وراثي في عائلتهم.
    Dört: Nadir, genetik bir göz hastalığından ötürü kör oldum. TED رابعاً:فقدت بصري بسبب مرض عيني وراثي نادر.
    HAYATTA KALMAK GENETİK BİR KANUN. Open Subtitles محاولة البقاء على قيد الحياة , قانون وراثي
    15 yıl önce, genetik bir test içeren araştırmaya katılmak için gönüllü oldum. TED منذ 15 عاماً، تطوعت للمشـاركة في دراسة بحثية تتضمن اختباراً وراثياً.
    Vücuduna genetik bir virüs yerleştirildi. Bir taşıyıcısın. Open Subtitles فيروسات قهقرية معدّلة وراثياً أنتِ حاملة لها
    Genom, bir organizmadaki DNA tarafından kodlanmış genetik bir kod bileşiğidir. TED الجين هو مركب من كل المعلومات الوراثية التي شفّرها الحمض النووي في الكائن الحي.
    Belki de nedeni, genetik bir darboğazdır. Belki de bundan 12 bin yıl önce gerçekleşen herhangi bir tıkanıklık, genetik çeşitliliğin az olmasına neden olmuştur. TED ويُتقد ان ذلك عنق زجاجة , عُنق زجاجة جيني يعتقد انه حدث منذ 12000 سنة مضت وتسبب في انخفاض التنوع
    Devam eden duygusal travma genetik bir hastalığı tetikler. Open Subtitles استمرار الصدمة العاطفية يثير المرض الوراثي
    Sizce durumunu açıklayacak genetik bir ipucu mu bulmaya çalışıyorduk yoksa onu en çok kimin sevdiğini mi? Open Subtitles أكنتما تظنونا نحاول البحث عن أي دليل وراثي في حالته أم كنا نحاول معرفة من يحبه أكثر في العالم بأسره؟
    Tüm Araplar bir saat gecikir. genetik bir şey. Open Subtitles كل العرب يتأخرون ساعة هذا وراثي ، لا يمكنني أن نمنع أنفسنا
    Anemi ile kendini gösteren, karaciğerde ve diğer organlarda bakır birikmesine neden olarak onları tahrip eden genetik bir hastalık. Open Subtitles عيب وراثي مصحوب بفقر الدم.. ويزيد نسبة النحاس في الكبد.. والأعضاء الأخرى, ثم يحطمها
    Anemi ile kendini gösteren, karaciğerde ve diğer organlarda bakır birikmesine neden olarak onları tahrip eden genetik bir hastalık. Open Subtitles عيب وراثي مصحوب بفقر الدم.. ويزيد نسبة النحاس في الكبد.. والأعضاء الأخرى..
    CA-2 eksikliği proteinleri karıştıran genetik bir düzensizliktir. Open Subtitles إن نقص كربون أنهيدراز الثاني خلل وراثي يقوم بتغيير البروتينات
    Benim dünyamda, evrimsel gelişmeyi... gösterebilen genetik bir söylemin habercisi olabilir. Open Subtitles فى عالمى , فهو مجرد تعبير وراثي الذى قد يدل على تطور جينى
    Bu da toksin, enfeksiyon veya genetik bir şey olduğu anlamına gelir. Open Subtitles مما يعني أنّه إنتان، أو سمّ، أو داءٌ وراثي
    genetik bir melez yapıp kafeste büyüttünüz. Open Subtitles صنعتم ديناصور هجين وراثياً ربيتموه في عزلة
    En sonunda vücutları iflas edene kadar aylarca uyanık kalmalarına neden olan genetik bir rahatsızlıkları var. Open Subtitles لقد عانو من مرضاً وراثياً والذي أبقاهم مستيقظين لشهور إلى أن إنهارت أجسادهم
    Tamamlayıcı genetik bir sinyali andıran kokusuz feromonlar da mı salgılamaktayız? Open Subtitles أهناك سبب منطقي مرتبط بالجينات الوراثية مسؤول عن ذلك؟
    Belli insanlara travmaya maruz kaldıklarında miras aldıkları yeteneklerine uyum sağlaması için genetik bir bozukluk veriyor. Open Subtitles الجينات الوراثية الموجودة فى أى بشرى. والتى تتكيف مع قدرات جديدة للبقاء. عندما تتعرض لصدمة.
    Oldukça nadir görülen dayanılmaz ve tükenmez açlık hissi... veren genetik bir hastalık. Open Subtitles إضطراب جيني نادر يسبب جوع مبرح لا يوقف ولا يسيطر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more