"geniş kapsamlı" - Translation from Turkish to Arabic

    • شاملة
        
    • واسع النطاق
        
    • واسع المدى
        
    ! geniş kapsamlı bir madde o, özel bir kural değil. Open Subtitles أنها قائمة شاملة لكل شيء . ليست محصورة على شيء معين
    Vücut dili sayesinde geniş kapsamlı hükümler ve mantık çıkarmaları yapıyoruz. TED ونحن نصدر احكاماً شاملة ونستدل كثيرا على ما حولنا من خلال لغة الجسد.
    Oldukça geniş kapsamlı bir sigortası vardı. Bayağı eski. Open Subtitles لديه بوليصة تأمين شاملة هي قديمة جداً، لم أرَ مثيلاً لها
    Önemli bir konu haline geldi ve çok geniş kapsamlı bir araştırma ki bence temize çıkan çoğu kişinin bir ara Olimpiyat Oyunlarında mülakata girmesi ve süreçten geçirilmesi olacak. Open Subtitles أصبحت مشكلة كبيرة وتحقيق واسع النطاق والذي أعتقد أن معظم من تم تبرئتهم
    Çok geniş kapsamlı bu kitapta herkes için bir şeyler vardır. TED كتاب واسع النطاق لديه شيء للجميع،
    Ona geniş kapsamlı antibiotik verdim. Üçüncü dozu hazırlıyordum. Open Subtitles .لقد تعاطى مضادًّا حيويًّا واسع المدى .إنّي على وشك أن أعلّق جرعته الثّالثة
    İslam Cumhuriyetiyle geniş kapsamlı bir barış anlaşması gerçekleştirmek onunla yıllar önce konuştuğumuz bir şeydi. Open Subtitles إنجاز اتفاقية سلام شاملة مع الجمهورية الاسلامية كان أمراً تكلمنا أنا وهو حوله قبل سنين عدة
    Kurtarma ekipleri, görünürdeki geniş kapsamlı zayiatlar için olay yerine geliyor. Open Subtitles و فرقُ الإنقاذ تصلُ إلى الموقع لتتعاملَ مع ما يبدو أنّها خسائرُ شاملة
    Size olan ihtiyacımız ise kurula yapacağınız sunum kısmında geniş kapsamlı bir medya peketi ve uygulanabilir iş modelleri ile, tamam mı? Open Subtitles نحتاجكم أن تقدموا للمجلس بباقة شاملة إعلامية ونموذج عملي قابل للتطبيق حسناً؟
    Genel Sigorta'nın geniş kapsamlı pek çok -- Open Subtitles الفريق موتوال عنده البعض تغطية شاملة جدا -
    Kimsenin bu kadar geniş kapsamlı bilgisi yok. Open Subtitles لا أحد لديهُ معرفة شاملة بهذا الاتساع
    Ve bu geniş kapsamlı bir grup değildi. TED ولكن لم تكن مجموعة شاملة
    Nathan'ın uygun bir aday olduğunu belirlemek için bile geniş kapsamlı taramalar gerekir. Open Subtitles سنحتاج صورة شاملة لنرى إن كان (نيثان) مرشحًا حتى.
    geniş kapsamlı bir saldırı için beş ejderha yeterli değil. Open Subtitles خمس تنانين ليست كثيرة لهجوم واسع النطاق
    geniş kapsamlı bir araştırma başlatıyoruz. Open Subtitles لقد أطلقنا تحقيقا واسع النطاق
    Hayır, çok geniş kapsamlı bir soru. Open Subtitles لا، هو فقط... سؤال واسع النطاق
    İsyanla mücadele birlikleri, coplar ve biber gazıyla silahlanmış durumda ancak bu geniş kapsamlı görünen isyanı bastıramıyorlar. Open Subtitles وحدات التمرد مسلحة بالهراوات وتنشر الغاز وليست قادرة على قمع ما يدعى تمرد واسع المدى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more