Gerçeği kabul edemiyorsun, çünki zayıfsın. | Open Subtitles | لا يمكنك قبول الحقيقة لأنك ضعيف. |
- Az önce duyduklarımız Gerçeği kabul etmek istemeyen kişilerin sayıklamalarıydı. | Open Subtitles | - ما نحن نسمع، هو... الكلام التضليلي للناس الذي لا يريد قبول الحقيقة. |
Gerçeği kabul edemedi | Open Subtitles | لم أتمكن من قبول الحقيقة |
- Tamam, Gerçeği kabul etme, peki. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ،هذا هو لا تريد أن تواجه الحقيقة ، حسناً |
Ya bilimi ve Gerçeği kabul edersiniz, ya da meleklere inanıp kendi çocukça hayal dünyanızda yaşarsınız. | Open Subtitles | أنظر، أمّا أَنْ تَقْبلُ العِلْم و تواجه الحقيقة... أَو أَنْ تُؤمنَ بالملائكةِ و تعيش فى عالم طفولي من الأحلام. |
Gerçeği kabul edelim. | Open Subtitles | دعنا نُواجهُه. |
Ama Gerçeği kabul edelim, adamın çalışı da korkunç. | Open Subtitles | لكن دعونا نواجه الأمر,ْ إن عزفه كان سيئا |
Wyatt, bir Gerçeği kabul etmen gerek. | Open Subtitles | ويات يجب أن تواجه الحقيقة |
Gerçeği kabul edelim, arkadaşlar, bu otelde üç kişiyi öldürebilecek kadar dengesiz bir tek kişi var. | Open Subtitles | دعونا نواجه الأمر يا رفاق, هناك شخص واحد فقط فى هذا الفندق, معتوه بدرجة كافية ليقتل ثلاثة اشخاص . |
Gerçeği kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | دعونا نواجه الأمر. |