"gerçeği söylüyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يقول الحقيقة
• تقول الحقيقة
• يقول الحقيقه
• يتحدث بالحقيقة
• تخبرك بالحقيقة

Diyelim ki Gale gerçeği söylüyor ve aşağılık biri mükemmel bir cinayet hazırlayarak ona tuzak kurdu.
حسنا. دعنا فقط نقول أن غايل يقول الحقيقة لربّما بعض اليمينيين رتبوا لهذه الجريمة الكاملة

Şey, ya gerçeği söylüyor veya savunmasının temelini atıyor.
إما أنه يقول الحقيقة او انه يستعد من اجل أن يدافع عن نفسه

Um, diyelim ki Alistair bize gerçeği söylüyor.
أم، دعونا أحرزنا نفترض أن اليستير يقول الحقيقة.

Bana gerçeği söylüyor bile olsan, elimden bir şey gelmez.
...حتى اذا كنت تقول الحقيقة لا يوجد ما يمكننى فعله

Burada gerçeği söylüyor. Sizi seviyor, paranızı da.
إنها تقول الحقيقة إنها تحبك أنت, و مــــالك.

Ya manşetlere geçmek isteyen bir deli konuşuyor ya da içeriden biri gerçeği söylüyor.
إما أن يكون شخصاً مجنوناً يبحث عن الشهرة أو أحد في الداخل يقول الحقيقة

gerçeği söylüyor olabilir, ama şu an çok bitkin. Eğlence ve oyunlar.
ربما يقول الحقيقة لكنه مازال يخدعنا

- Yalan yok dedim! - Bence gerçeği söylüyor.
لقد قلت لك لا تكذب - أعتقد إنه يقول الحقيقة -

Bu adam gerçeği söylüyor, değil mi?
هذا الشخص يقول الحقيقة , أليس هو ؟

Efendim, o gerçeği söylüyor.
أنه يقول الحقيقة يا سيدى

Hmm. O gerçeği söylüyor.O... O bilmiyor.
انه يقول الحقيقة ، انه لايعلم

O gerçeği söylüyor.
انه يقول الحقيقة.

gerçeği söylüyor, tatlı ve dürüst.
إنه يقول الحقيقة ظريف وصادق

gerçeği söylüyor olabilir.
قد يكون يقول الحقيقة

Dudakların gerçeği söylüyor ama gözlerin aksini söylüyor.
شفتاك تقول الحقيقة لكن عينيك تقول شيئ مختلف

Sanırım tek bir konuda gerçeği söylüyor.
... لأننى أصدق أنها تقول الحقيقة عن شيئاً وحيدا

Yani FBI gerçeği söylüyor?
لذا المباحث الفدرالية تقول الحقيقة

Görünüşe göre Jody muhtemelen gerçeği söylüyor.
حسناً,يبدو و كأن لو (جودي) كانت في الغالب تقول الحقيقة

Bu, ya yüzbaşıyı harekete geçirmek için söylenmiş bir yalan ya da gerçeği söylüyor.
الان ربما تكون هذه اكذوبه لكي يجعلها طعم للنقيب ربما كان يقول الحقيقه

O gerçeği söylüyor. Kral Arkhan bir peygamberdir.
هو يتحدث بالحقيقة الملك " آركان " مبعوث لنا

Tom gerçeği söylüyor o da ben de.
إنها تخبرك بالحقيقة انا اخبرك الحقيقة