| Artık bizi izlemiyorlar, bu yüzden bana gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هم لا شهاهدوننا، لذا يمكنك قول الحقيقة |
| Jarda, bana gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | جاردا، كنت أعلم أنك يمكن قول الحقيقة |
| Bunu telâfi edebilirsin. gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إصلاح هذا بوسعك قول الحقيقة |
| Soru sorulduğunda yalnızca gerçeği söyleyebilirsin. Dinliyor musun? | Open Subtitles | إذا سألتك سؤال , أنت يجب أن تقول الحقيقة فقط , هل أنت تستمع ؟ |
| Sadece gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | . أنت يجب أن تقول الحقيقة فقط |
| Bana gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لذا لا تريد أن تخبرني الحقيقة فحسب. |
| Eğer niyetin benden ayrılmaksa, gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت ستنفصل عني فمن الأفضل لك أن تخبرني الحقيقة (جيف) |
| Bunu telâfi edebilirsin. gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إصلاح هذا بوسعك قول الحقيقة |
| gerçeği söyleyebilirsin, Onbaşı. Sorun olmaz. | Open Subtitles | يمكنك قول الحقيقة أيها العريف |
| 'Sorun değil ben doktorum bana gerçeği söyleyebilirsin.' | Open Subtitles | انا طبيب يمكنك قول الحقيقة |
| Bu sefer gerçeği söyleyebilirsin. | Open Subtitles | -هذه المرة يمكنك قول الحقيقة |