Ellerimde senin popon için gerçek birşey var. | Open Subtitles | حصلت على شيء حقيقي ل مؤخرتك في هذه الأيدي. |
Elinde gerçek birşey var zannettim. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ شيء حقيقي. ما؟ |
Sunabileceğiniz gerçek birşey bulana kadar yalan söylemeye devam edin. | Open Subtitles | حتى تحصل على شيء حقيقي يدعم كذبتك |
Fakat aslında hayatımda bayağı gerçek birşey vardı ki bu da ben 14 yaşlarındayken oldu. | TED | ولكن حقا كان هناك شيئا حقيقيا في حياتي الذي حدث عندما كنت في الرابعة عشر |
Bir ofis için bir alan yaratmak, gerçekten o sanallık arasında çalışan ve hala gerçek birşey olarak tanımlanabilen sürdürülebilir bir alan yaratmak. | TED | خلق مساحة للمكتب ، مساحة مستديمة تستطيع أن تجمع بين هذه الافتراضية و يمكن أن تعتبر أيضا شيئا حقيقيا |