"gerçek bir şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيء حقيقي
        
    • شيئاً حقيقياً
        
    • أمر حقيقي
        
    • شيئاً حقيقي
        
    • شئ حقيقي
        
    • ما هو حقيقي
        
    • بشيء حقيقي
        
    • شيئا حقيقيا
        
    • شيءٌ حقيقي
        
    • الشيء الحقيقي
        
    • شيئًا حقيقيًا
        
    Tanrı denen varlık hakkında çok gerçek bir şey var. Open Subtitles يوجد شيء حقيقي فعلاً عن ذلك الوجود المسمّى الإله
    Sana söyleyecek gerçek bir şey bulana kadar bana güvenmeni istiyorum. Open Subtitles أنا بحاجة لكم لعلى ثقة لي حتى ديك شيء حقيقي ان اقول لكم.
    Eğer seks yeterli gelmiyorsa, o zaman bir şey bulman lazım, gerçek bir şey. Open Subtitles تعرف ان كان الجنس لا يكفي .. عندئذ انت فقط .. عليك ان تجد شيئاً شيئاً حقيقياً
    O zaman robot gibi durmayı bırak da, gerçek bir şey söyle. Open Subtitles توقف عن تصرفك كرجل آلي وقل شيئاً حقيقياً
    İlk başta gerçek bir şey gibi görünüyor, ama sonunda sen ne kadar kendini zıttına inandırsan da o senin gerçekten istediğin şey değil. Open Subtitles إنه يبدو كأنه أمر حقيقي .. لكن في النهاية لا يهم ما تحاوله بشّدة أن تقنع نفسك بغير ذلك إنه فقط ليس حقيقةً ما أنت تريده
    Benim için en güzel yer hiçbir şey kazanamadım, ama bir bağlantı hissediyorum, gerçek bir şey Mikveh'de. Open Subtitles ولكن أفضل مكان بالنسبة لي ليس للفوز أو أي شيء ، ولكن فقط لأشعر بصلة شيئاً حقيقي
    Anladığından emin değilim. gerçek bir şey için değil en azından. Open Subtitles أنا لست متأكده أنك كذلك , ليس من أجل شئ حقيقي
    Eğer gerçek bir şey varsa aramızda. Open Subtitles ولو هناك ما هو حقيقي بيني وبينك
    Biz, günlük deneyimlerden gerçek bir şey oluşturma fırsatımız olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles حيث نشعر أنه لدينا الفرصة، للإتيان بشيء حقيقي من خبرة الحياة اليومية،
    Ama, dediğin gibi, zaten ben de sana gerçek bir şey söylemem ki. Open Subtitles لكن, كأنك تقول, أنا فعلا لن أقول لك شيئا حقيقيا
    Zaman, evrenin içerisinde yapılmış gerçek bir şey mi? Open Subtitles هل الزمن شيءٌ حقيقي مبنيٌ في الكون ؟
    Yine de o tapınakta gerçek bir şey olabilir. Open Subtitles نعم، لكن من الممكن أن يكون هنالك شيء حقيقي في ذلك المعبد
    Geçen sene yarım yamalak başladım, ama şimdi elimde gerçek bir şey var insanların bana teşekkür edeceği bir şey. Open Subtitles السنة الماضية، كنت أؤمن بالكاد لكن الآن شيء حقيقي بين يديّ شيء سيبعث البهجة في الناس
    Her şeyin bir yolunu bulmuşlar. Piyasada gerçek bir şey var mı? Open Subtitles إنهم واسعوا الحيلة هل هناك أي شيء حقيقي في السوق؟
    Ve düşündüm ki, gerçek bir şey yaşamak istiyordum. Open Subtitles وفكرت وقتها أنني أريد أن أجرب شيئاً حقيقياً.
    Çünkü birine göre gerçek bir şey bulmalıyım. Open Subtitles لأنه وفقاً لكلام شخص ما يجب أن أجد شيئاً حقيقياً
    Keşke senin hakkında gerçek bir şey bilseydim. Open Subtitles أتمنى فقط لو عرفت شيئاً حقيقياً عنكِ
    Pekala. Nine, bahsettiğimiz şey gerçek bir şey mi? Open Subtitles حسناً يا جدتي، هل هذا أمر حقيقي الذي نتحدث عنه الآن؟
    Balo gecesi gerçek bir şey istediğini söylemiştin. Open Subtitles في ليلة الحفل الراقص قلتِ أنكِ أردتِ شيئاً حقيقي
    Aşk bir insan yapısı mı yoksa gerçek bir şey mi? Open Subtitles الحب أما أن يكون مفهوم أنساني أو شئ حقيقي صحيح ؟
    Eğer gerçek bir şey varsa aramızda. Open Subtitles ولو هناك ما هو حقيقي بيني وبينك
    Dumbledore'un Ordusu'nun amacı gerçek bir şey yapmaktı. Open Subtitles يجب على جيش دمبلدور أن يقوم بشيء حقيقي
    Çünkü aramızda gerçek bir şey olduğunu biliyorum.. Open Subtitles لاني اعرف ان لدينا شيئا حقيقيا
    Bu başka bir şey, gerçek bir şey, kafamın içinde. Open Subtitles بل شيءٌ آخر... شيءٌ حقيقي موجودٌ داخل رأسي
    Hedefle birlikte olmanın tek yolu, gerçek bir şey olmaktır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لجعل الهدف يُحب ذلك هي بأن تصبح الشيء الحقيقي
    - gerçek bir şey ya da ben yokum. Open Subtitles شيئًا حقيقيًا و إلا سأخرج حسنًا ، حسنًا ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more