Yüz binlerce anonim sıradışıyı, bunun gerçekleşmesi için çok sıkı çalıştıran şeydi. | TED | هي ما جعل مائة ألف من المميزين المجهولين يعملون بجهد لتحقيق ذلك. |
- Ünlü olmak için bu büyük şehre geldim. - Bunun gerçekleşmesi için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | أتيت إلى المدين الكبيرة لأصبح نجمة سأفعل أي شيء لتحقيق ذلك |
Bunun gerçekleşmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما في استطاعتي لتحقيق ذلك. |
Bunun gerçekleşmesi için, ne fedakârlıklar yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | ما مدى ما ضحيتِ به شخصياً لتحقيقه |
Bütün hayallerin gerçekleşmesi için paraya ihtiyaç vardır. | Open Subtitles | كل حلم بحاجة للمال لتحقيقه |
Bu isteklerimin gerçekleşmesi için gereken makul bir zaman dilimini kabul etmeye hazırım. | Open Subtitles | آمل أن تقبل هذه الطلبات في وقت محدد وقصير |
- Bunun gerçekleşmesi için ne yapabiliceğimi söyle bana . Bebek sahibi oluyorum. | Open Subtitles | -قولي لي ماذا أستطيع أن أفعل لتحقيق لك ذلك |
Yarışmayı kazanırsan hayallerinin gerçekleşmesi için seni destekleyeceğiz. | Open Subtitles | إذا ربحتي في ال"غاول وانغ جوون"، فسناسعدكِ يالتأكيد لتحقيق حلمكِ كمغنية. |
Öncelikle, bunun gerçekleşmesi için çok uğraşan Sam'le Blaine'e koca bir alkış. | Open Subtitles | أولاً، تشجيع كبير إلى (سام) و(بلاين) لكل ذلك العمل الشاق لتحقيق هذا. |
Bunun gerçekleşmesi için herşeyi yapacak Andrew'a bedelini ödemek dahil. | Open Subtitles | ،وهو سيفعل أي شئ لتحقيق ذلك "بما في ذلك الدفع ل "اندرو |
Alın yazının gerçekleşmesi için ne gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف أساعدك لتحقيق قدرك |
Bayan Hassan, sizinde bildiğiniz gibi, neredeyse bir yıldır kocanız ve ben bu barış anlaşmasının gerçekleşmesi için çalıştık. | Open Subtitles | سيدة (حسان)، كما تعلمين لما يقارب العام، أنا وزوجك عملنا لتحقيق اتفاق السلام هذا |
Dileklerinin gerçekleşmesi için buraya, Ninth Ward'a gelip saçlarını ördürmelerinin yettiğini bir bilseler. | Open Subtitles | قليل ما يعرفون، كل ما عليهم فعله لتحقيق أمانيهم هو القدوم الى هنا الى (نايث وارد) والحصول على شعر مضفر |
Ve 5 yaşımda, NASA'nın niçin Kaptan Kirk ve Spock'u işe almadığını hiçbir zaman anlamadım, sonuçta bu çok kârlı olurdu, fakat bir çocuk olarak, büyük annemin de söylediği gibi şuna inandım: İmkansız, birinin onun gerçekleşmesi için yeterli çabayı yeteri kadar göstermemesinden kaynaklanan ama aslında mümkün olan bir şeydir. | TED | و عند بلوغي الخامسة من العمر، لم أفهم لما لم تستعن الناسا بالكابتن كيرك وسبوك للقيام بهذه المهمة؛ ففي النّهاية، كنت أعتبرهما بارعين جدّا(ضحك) و مجرّد رؤية ذلك في صغري جعلني أؤمن بأنّ، وكما كان جدّتي دائما تقول، "الغير ممكن هو أمر ممكن لكن لم يكن هناك شخص بذل جهدا كافيا لتحقيقه." |
Söz veriyorum hayallerinin gerçekleşmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أعدك... سأفعل ما يلزم لتحقيقه |
Bu isteklerimin gerçekleşmesi için gereken makul bir zaman dilimini kabul etmeye hazırım. | Open Subtitles | آمل أن تقبل هذه الطلبات في وقت محدد وقصير |