| Bu gerçekleştiğinde de "Yalancı Ay" denilen büyüyü yapmak mümkün olur. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك يصبح من الممكن اطلاق تعويذة القمر الكاذب. |
| Aradaki fark şu ki, onların Birleşmesi gerçekleştiğinde sizler cennete yükselmeyeceksiniz. | Open Subtitles | هذا الإختلاف يكمن عندما يحدث الدمج لن ترفع روحك إلى الجنة |
| Ve büyük olasılıkla bu gerçekleştiğinde kadınlar istedikleri zaman gülümseyebilecekler. | TED | عندما يحدث ذلك، هناك احتمال كبير جدًّا أن النساء سوف تكنّ قادرات على التبسم عندما تُردن ذلك. |
| Ve bu gerçekleştiğinde belki eve gelmeyi bir düşünürüm ama şimdilik hoşça kalın, kendinize iyi bakın ve şans yanınızda olsun. | Open Subtitles | وعندما يحدث هذا ربما سأفكر في العودة الى هنا , لكن في الوقت الحالي الى اللقاء , بئس المصير ,و بالتوفيق |
| Ve bu gerçekleştiğinde, ortaya çıkan duygu coşku vericidir ve biz bu duyguları açıklamak için metaforlar yaratır dururuz. | TED | وعندما يحدث ذلك، يكون الإحساس بالنشوة ونلتجىء لتعابير مجازية حول السمو والنزول لتفسير هذه المشاعر. |
| İlk cinayet gerçekleştiğinde kampüs yakınında yaşamıyordu. | Open Subtitles | هو لم يكن ساكنا حول الحرم عندما حدثت الجريمه الاولي |
| Katliam gerçekleştiğinde, orduda olmasaydım ve denizaşırı konuşlandırılmasaydım diğer arkadaşlarım ve ailem gibi ölmüştüm. | Open Subtitles | اذا لم اكن فى الجيش و عبرت البحار. عندما حدثت المذبحه كنت سأكون ميت الآن مثل كل اصدقائى وعائلتى |
| Bu gerçekleştiğinde sadece dua et, çünkü seni seven biri var. | Open Subtitles | فقط صلي بأن يكون لديك من يحبك عندما يحدث ذلك |
| Ve bu gerçekleştiğinde korkularını kullanacağız ve onları projelerini durdurmaya zorlayacağız. | Open Subtitles | و عندما يحدث هذا اننا سوف نستغل خوفهم و نجبرهم على ايقاف التطور العمراني |
| Dövüş tarihi yeniden belirlenecek ama gerçekleştiğinde aslında o zaman için planlanmış olacak. | Open Subtitles | وسيتم تحديد موعد المعركة ولكن عندما يحدث ذلك سوف المقصود فعلا في ذلك الوقت. |
| Bu gerçekleştiğinde yolun üstünde olmamız yeterli. | Open Subtitles | فقط نحن يجب أن نكون في طريقه عندما يحدث. |
| Bu gerçekleştiğinde, en iyi şekilde değerlendirmeye mecburdurlar. | Open Subtitles | و عندما يحدث ، عليهم أن يستغلوه إلي أقصي حد. |
| Bu olay gerçekleştiğinde atılması gereken en doğru adım... | Open Subtitles | عندما يحدث هذا المسار الصحيح للعمل هو إزالة نفسه |
| Bu eşleşme gerçekleştiğinde, molekül enerji kazanırken foton kaybolur. Böylece gökkuşağımızda küçük bir aralık oluşur. | TED | وعندما يحدث هذا التطابق، يختفي الفوتون بينما يحصل الجزيء على طاقته، ويصبح لدينا فراغ صغير في قوس قزح. |
| Toplantı gerçekleştiğinde M.U.R gelmeden önce hızlıca gerçekleşecek. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك سوف يحدث ذلك بسرعة قبل وصول رجال الحرس |
| Bu gerçekleştiğinde, kendi isteklerini bir kenara koyup onu serbest bırak. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، توقّفي عن التفكير برغباتك ودعيه على حرّيّته |
| Bu gerçekleştiğinde de, anlaşmayı bozacağım ve paranız doğruca ortaklara, onu aldığınız insanlara gidecek. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، ألغي الصفقة ويعود المال إلى الشركاء الذين أخذتموه منهم |
| Bu gerçekleştiğinde, tuhaf bir his duyabilirsiniz. | TED | وعندما يحدث ذلك ينتابكم شعور غريب. |
| Saldırı gerçekleştiğinde oğlum Malik şehrin kuzeyinde, okuldaydı. | Open Subtitles | ابني مالك كان في المدرسه بشمال المدينه, عندما حدثت الضربه |
| Kayıplar gerçekleştiğinde uzakta değildi. | Open Subtitles | لم يكن قط بعيدا عندما حدثت الاختفاءات |