Geleceğe dair tahminler yaptığı ve bunların gerçekleştiğini yazan raporlar mevcut. | Open Subtitles | ثم توجد هذه التقارير كلها عن تنبوءتها التى تتحقق |
Büyük düşlerinin gerçekleştiğini görme fırsatı olmadı. | Open Subtitles | يبدو أن قدر الرجال العظماء هو أن يروا أن أهدافهم لم تتحقق |
Bu vizyonun çok yakında gerçekleştiğini görmeyi sahiden de çok isterim. | Open Subtitles | أرغب فعلًا في أنْ أرى .هذه الرؤية تتحقق قريبًا |
Böyle bir şeyin dünyanın her yerinde her gün gerçekleştiğini anlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن شيئاً كهذا يحدث كلّ يوم حول العالم. |
Sana olanların sebebinin senin farklı olduğun için gerçekleştiğini anladım. | Open Subtitles | انا افهم ان كل شي يحدث معك ، لانك مختلفة. |
Kampanyaya bakınca hepsinin hep, bütün Afrika'da gerçekleştiğini düşünürüz. | TED | وبالنظر إلى الأمر، ستعتقدون أن ذلك كان يحدث طوال الوقت في كل أفريقيا. |
Sadece birkaç hayalimin gerçekleştiğini görmek istiyorum. | Open Subtitles | فقط أود أن أرى بعضا من أحلامي تتحقق. |
Tek istediğim adaletin gerçekleştiğini görmenin neşesi. | Open Subtitles | كل مبتغاي أن أسعد برؤية العداله تتحقق |
En büyük korkularının bırakmacasına gerçekleştiğini sanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يرون أسوأ مخاوفهم تتحقق |
gerçekleştiğini hayal ettiğim diyalog gerçekleşmiyordu. | TED | لم يوجد ذلك الحوار الذي تخيلت أنه يحدث. |
Büyük ilerlemelerin, yapılmasına şiddetle ihtiyaç duyulan şeyle, yapılması birdenbire mümkün olan şeyin buluştuğu anlarda gerçekleştiğini yazdı. | TED | قال أن تحقيق الإختراقات الكبيرة هي ما يحدث حينما يلاقي الممكن فجأة الطلب الضروري جداً. |
Haliyle bugün, sizden geleceğin nasıl olup da bugün gerçekleştiğini düşünmenizi rica etmek için buradayım. | TED | لذلك، أنا اليوم لأطلب منكم التفكير في كيف يحدث المستقبل الآن |
İnnovasyonun nerede gerçekleştiğini görmekse gerçekten kolay. | TED | وأنه من السهل حقاً أن نرى أين يحدث الابتكار. |
Bunun farklı yerlerde gerçekleştiğini gördüğümüz için biliyoruz. | TED | نحن نعلم ، لأننا رأينا هذا يحدث في أماكن عديدة مختلفة. |
İşte o zaman kesinlikle önemli ve tehlikeli bir şey gerçekleştiğini biliyorsunuz. | TED | وهذا عندما تعرف , أن هناك شيء حرج جداً الخطر يحدث |
Bir gün pazarda gerçekten nelerin gerçekleştiğini merak ettim ve iki tane kıyaslama ortaya çıktı. | TED | في لحظة ما سألت نفسي ما الذي يحدث حقيقةً في السوق، و بدأت مقارنتان اثنتان بالظهور. |