Çevremi gerçekle yüzleşmek istemeyen ya da yüzleşemeyen adamlarla sarılmış buldum. | Open Subtitles | إنني أجد نفسي محاطاً برجال غير راغبين أو عاجزين على مواجهة الحقيقة |
gerçekle yüzleşmek, üstesinden gelmekten zordur. | Open Subtitles | من الصعب مواجهة الحقيقة عندما يكون من الصب التعامل معها |
Tıbbi bir şey olmadığını biliyorsun ama gerçekle yüzleşmek istemiyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّ تلك ليست حالة طبيّة، لكنّك لا ترغب في مواجهة الحقيقة الحقّة |
Bir noktada, hepimiz gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. | Open Subtitles | في مرحلة ما سيضطر كل واحد منــا مواجهة الحقيقة |
Buna gerçekle yüzleşmek denir. Ama Amelie de bunu istemiyor zaten. | Open Subtitles | ان مشاهدة هذا يعتبر هو اخر شيء تريده أميلي |
Bir noktada, hepimiz gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. | Open Subtitles | في مرحلة ما سيضطر كل واحد منــا مواجهة الحقيقة |
Amerikalıların gerçekle yüzleşmek istediğini sanmam. | Open Subtitles | لا أعتقد ان الأميركيين يريدون مواجهة الحقيقة |
Er ya da geç gerçekle yüzleşmek zorundasın. | Open Subtitles | لكن أجلاً أو عاجلاً ، يجب عليكِ مواجهة الحقيقة |
Çünkü kimse gerçekle yüzleşmek istemez. | Open Subtitles | لأن لا أحد يريد مواجهة الحقيقة |
gerçekle yüzleşmek zor olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون صعبً مواجهة الحقيقة |
Çünkü gerçekle yüzleşmek her zaman kolay değildir. | Open Subtitles | لأن مواجهة الحقيقة ليست سهلة دائما |
Çünkü gerçekle yüzleşmek her zaman kolay değildir. | Open Subtitles | لأن مواجهة الحقيقة ليست سهلة دائما |
gerçekle yüzleşmek acı verici, öyle değil mi? | Open Subtitles | مواجهة الحقيقة امر مؤلم، صحيح؟ |
Sonuç olarak gerçekle yüzleşmek istemedim. | Open Subtitles | ...لكن في أغلب الأحيان لم أرد مواجهة الحقيقة |
Bu acı gerçekle yüzleşmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا الآن مواجهة الحقيقة الصعبة |
Sadece gerçekle yüzleşmek zordu ... ve ben bunu başaramamıştım, ve Will'in ölümü, bununla başa çıkmadım. | Open Subtitles | ...أنا فقط لم أتمكن من الممكن أن يكون صعبً مواجهة الحقيقة "ومعا"ويــل هكذا تعاملت مع الأمر |
Jimmy ile ilgili gerçekle yüzleşmek kendi başıma yaptığım ilk doğru şeydi... ve iyi hissettirdi. | Open Subtitles | (مواجهة الحقيقة بخصوص (جيمي كان الامر الصواب الأول الذي فعلته لنفسي وقد بدا جيداً |
Kimse gerçekle yüzleşmek istemez. | Open Subtitles | لا أحد يرغب في مواجهة الحقيقة |
Buna gerçekle yüzleşmek denir. Ama Amelie de bunu istemiyor zaten. | Open Subtitles | ان مشاهدة هذا يعتبر هو اخر شيء تريده أميلي |