"gerçekle yüzleşmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • مواجهة الحقيقة
        
    • ان مشاهدة
        
    Çevremi gerçekle yüzleşmek istemeyen ya da yüzleşemeyen adamlarla sarılmış buldum. Open Subtitles إنني أجد نفسي محاطاً برجال غير راغبين أو عاجزين على مواجهة الحقيقة
    gerçekle yüzleşmek, üstesinden gelmekten zordur. Open Subtitles من الصعب مواجهة الحقيقة عندما يكون من الصب التعامل معها
    Tıbbi bir şey olmadığını biliyorsun ama gerçekle yüzleşmek istemiyorsun. Open Subtitles تعرف أنّ تلك ليست حالة طبيّة، لكنّك لا ترغب في مواجهة الحقيقة الحقّة
    Bir noktada, hepimiz gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Open Subtitles في مرحلة ما سيضطر كل واحد منــا مواجهة الحقيقة
    Buna gerçekle yüzleşmek denir. Ama Amelie de bunu istemiyor zaten. Open Subtitles ان مشاهدة هذا يعتبر هو اخر شيء تريده أميلي
    Bir noktada, hepimiz gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Open Subtitles في مرحلة ما سيضطر كل واحد منــا مواجهة الحقيقة
    Amerikalıların gerçekle yüzleşmek istediğini sanmam. Open Subtitles لا أعتقد ان الأميركيين يريدون مواجهة الحقيقة
    Er ya da geç gerçekle yüzleşmek zorundasın. Open Subtitles لكن أجلاً أو عاجلاً ، يجب عليكِ مواجهة الحقيقة
    Çünkü kimse gerçekle yüzleşmek istemez. Open Subtitles لأن لا أحد يريد مواجهة الحقيقة
    gerçekle yüzleşmek zor olabilir. Open Subtitles من الممكن أن يكون صعبً مواجهة الحقيقة
    Çünkü gerçekle yüzleşmek her zaman kolay değildir. Open Subtitles لأن مواجهة الحقيقة ليست سهلة دائما
    Çünkü gerçekle yüzleşmek her zaman kolay değildir. Open Subtitles لأن مواجهة الحقيقة ليست سهلة دائما
    gerçekle yüzleşmek acı verici, öyle değil mi? Open Subtitles مواجهة الحقيقة امر مؤلم، صحيح؟
    Sonuç olarak gerçekle yüzleşmek istemedim. Open Subtitles ...لكن في أغلب الأحيان لم أرد مواجهة الحقيقة
    Bu acı gerçekle yüzleşmek zorundayız. Open Subtitles علينا الآن مواجهة الحقيقة الصعبة
    Sadece gerçekle yüzleşmek zordu ... ve ben bunu başaramamıştım, ve Will'in ölümü, bununla başa çıkmadım. Open Subtitles ...أنا فقط لم أتمكن من الممكن أن يكون صعبً مواجهة الحقيقة "ومعا"ويــل هكذا تعاملت مع الأمر
    Jimmy ile ilgili gerçekle yüzleşmek kendi başıma yaptığım ilk doğru şeydi... ve iyi hissettirdi. Open Subtitles (مواجهة الحقيقة بخصوص (جيمي كان الامر الصواب الأول الذي فعلته لنفسي وقد بدا جيداً
    Kimse gerçekle yüzleşmek istemez. Open Subtitles لا أحد يرغب في مواجهة الحقيقة
    Buna gerçekle yüzleşmek denir. Ama Amelie de bunu istemiyor zaten. Open Subtitles ان مشاهدة هذا يعتبر هو اخر شيء تريده أميلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more