Bak üzgünüm baba, ama gerçekten önemli bir şey çıktı. | Open Subtitles | النظرة، أَنا آسفُ، أَبّ، لكن الشيء مهم جداً جاءَ فوق. |
- Ama gerçekten önemli ve şu an ona odaklanmalıyım. | Open Subtitles | لكنه أمر مهم حقاً ويجب أنا أقوم بالتركيز فقط الأن |
Bir anlığına bu adamların emir almasının gerçekten önemli olduğunu farz edelim. | Open Subtitles | دعينا نتظاهر للحظة أنه يهم حقاً أن الرجلين كانا مكلفان بأمر |
Bu gerçekten önemli, çünkü teknolojinin geldiği bu seviyede fiziksel bir alete uyum sağlamamız için bir neden yok. | TED | وهذا هو المهم حقا ، لأنه لا يوجد أي سبب في أيامنا و عصرنا هذا أن نتقيد بجهاز مادي |
ve gerçekten önemli olduğundan burada sadece birkaç saniye içerisinde demosunu yapacağım bir hava freni paraşütünü görebilirsiniz. | TED | وهناك يمكنكم رؤية مرساة المظلة والتي سأقوم بعرضها وشرحها خلال لحظات، لأن ذلك مهم للغاية. |
Şimdi, bu çok fazla, çok fazla arı, ve bu gerçekten önemli. | TED | الآن ، وهذا كثير ، الكثير من النحل ، وهذا أمر مهم حقا. |
Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. | TED | أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية. |
İnsanları sokabileceğiniz bir tek yer var, gerçekten önemli olan bir yer. | Open Subtitles | هناك مكان واحد فقط يمكنك لدغ البشر فيه، مكان واحد مهم جداً |
Çocuklar, gerçekten önemli biriyle tanışmak üzere olduğunuzu asla bilemezsiniz. Hayat sizi uyarmaz. | Open Subtitles | لا تعرف متى ستقابل شخص مهم جداً ليس الأمر وكأن الحياة ستعطيك تنبيه |
Sevmek eyleminin her şeye hükmettiğini düşünmek gerçekten önemli. | TED | وبالتالي، مهم جداً أن تفكر بحدث انتصار الحب كفعل. |
Aslında bu dünya ölçeğinde tartışılan gerçekten önemli bir konu. Gelecek vaadeden bir çok politik lider, korumacılığı iyi bir şey gibi sunan platformlarla bu konuyu işliyorlar. | TED | ففي الحقيقة، إنه كان موضوع مهم حقاً يجري الحديث عنه في حميع أنحاء العالم وكثير من القادة السياسيين الصموحين الذين يعملون علي منصات الحمائية بإعتبارها شيئاً جيداً. |
Çünkü başkaları gerçekten önemli değil. | Open Subtitles | لأنه لا أحد آخر مهم حقاً أليس كذلك رايموند؟ |
- Efendim, gerçekten önemli. - Önemliymiş. - Size yalvarıyorum! | Open Subtitles | يا سيّد, الأمر مهم حقاً أتوسّل إليك يا سيّد |
gerçekten önemli olan tek şey onu mutlu etmeniz, babam yapamadı ve... | Open Subtitles | ما يهم حقاً هو أنكتجعلهاسعيدة, و أبي لم يستطع |
Sonunda gerçekten önemli olan şeyin kişinin kendi kabiliyeti olduğunu... | Open Subtitles | —في النهاية، ما يهم حقاً هو قدرات اللاعب |
Ay'ı ele alalım. Ay'a bakmak gerçekten önemli. | TED | خذ القمر, من المهم حقا ان تنظر الى القمر. |
Sanırım, kapıdan adımınızı atmadan önce kurguladığınız bazı değerlere bağlı kalmam sizin için gerçekten önemli. | Open Subtitles | إنه مهم للغاية بالنسبة لك, أعتقد ذلك عما لو كنت أخضع للمعايير التي وضعتها قبل دخولك من الباب |
İngiliz kraliyet ailesinden geliyorum, evlatlık olarak ve gerçekten önemli bir iş toplantısı için buradayım. | Open Subtitles | أم، حسنا، أنا من العائلة المالكة البريطانية ، اعتمدت وأنا هنا ل اجتماع عمل مهم حقا. |
Size söylemem gereken şey bir sır ve gerçekten önemli. | Open Subtitles | الذي أردت قوله لك، هو سر في غاية من الأهمية |
Şöyle bir soru akla geliyor, sosyal kimlik gerçekten önemli mi? Onun bir robot olması birşeyi değiştirir mi? | TED | ذلك سؤال مثير للاهتمام انه هل يهم حقا تجسيد الاجتماعية؟ هل يهم انه روبوت؟ |
Bayan Nancy olmak benim için gerçekten önemli. Derdi olanlara derman oluyorum. | Open Subtitles | كوني انسه نانسي مهم جدا بالنسبه الي انا اساعد اللذين بحاجه مساعدتي |
Nelerin gerçekten önemli olduğunu düşünüyordun. | Open Subtitles | أين توقّفت ؟ لقد كنتِ تُفكّرين فيما هو هام جداً |
Şey, üç hafta oldu... ve cevap vermediniz... ve bu gerçekten önemli... | Open Subtitles | مضت ثلاثة أسابـيع، وأنتي لم تردين وهو حقاً مهم.. |
gerçekten önemli şeylerle inşa etmeye başlamalısın bence. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن تبدأ بمحاولة إعادة بناء الأشياء التي تهم حقاً |
Nick, eğer bana bir şey olursa, başka birinin bunları bilmesi gerçekten önemli. | Open Subtitles | نيك، من المهم ان يعرف شخص اخر هذا في حالة حدوث شيء لي. |
Gecenin bir yarısı, beni çağırdığınıza göre gerçekten önemli olmalı. | Open Subtitles | ... لا بُدّ أن يكون الأمر مهماً جداً . لتستدعيني بهذه الحالة في منتصف الليل |
-Belki kasten çarpıldı... ... yanında gerçekten önemli birşey vardı. | Open Subtitles | ربما صدمته السيارة عمداً ربما كان لديه شئ هام حقاً |