Eğer bir gün beni aldatacak olursan bunu gerçekten güzel biriyle yap. | Open Subtitles | إذا فكرت أن تخونني يوما تأكد أنك تخونني من أجل إمرأة جميلة حقاً |
Ve kız arkadaşın var gerçekten güzel hatun bu arada | Open Subtitles | وانت لديك صديقة وهي جميلة حقاً بالمناسبة |
Sadece düşünüyordum ki, bilirsin, sadece belki aramızda, birşeyler olur, özel birşeyler, gerçekten güzel şeyler. | Open Subtitles | كنتأفكّرفحسب،أنه .. يمكننا نحن الإثنان تحقيق شيء ما، شيء مميّز، شيء جميل حقاً |
Burada gerçekten güzel ve mavi elbiseli bir kız gördünüz mü? | Open Subtitles | ألم يحدث أن رأيتي فتاة جميلة جداً ترتدي فستان أزرق, مرت من هنا؟ |
Evet ama gerçekten güzel olan, dükkan raflarında olduklarında ben de süpermarketlerde olacağım ve etiketin benim fikrim olduğunu bileceğim. | Open Subtitles | , اجل , لكن ما هو رائع حقاً , هو عندما تضع المتاجر المشروبات , سأكون في السوق و سأعرف ان هذه العلامة هي فكرتي |
Cassidy gerçekten güzel bir kız. | Open Subtitles | أوه. كاسيدي يبدو لطيف حقا. |
Otoparktan gerçekten güzel görünüyor. | Open Subtitles | رويته جيدة حقا من موقف السيارات. |
Evet, mükemmeldi. gerçekten güzel. Bayıldım. | Open Subtitles | أجل، لقد كانت رائعة، حقاً جيدة لقد أحببت هذا |
Bütün bu boyaları ve ıvır zıvırı kaldırırsak, gerçekten güzel bir alan olur. | Open Subtitles | إذا نظفنا جميع الزبالة والطلاء يمكن أن تكون هناك مساحة رائعة حقاً |
Ve şişman olmak yerine gerçekten güzel karın kasları var. | Open Subtitles | وبدلاً من كونه سمين، لديه هيئة جميلة حقاً. |
Çünkü gerçekten güzel kıyafetlerim var. | Open Subtitles | لأن لدي أشياء جميلة حقاً في خزانة ملابسي تعلمين؟ |
Ve Em, sen gerçekten güzel bir gelin. | Open Subtitles | وانتي يا "ايما" ستكونين عروسة جميلة حقاً |
Sadece bana hissettiriyor, ve gerçekten güzel. | Open Subtitles | هو فقط يجعلني أشعر و هذا جميل حقاً |
gerçekten güzel olan şeyleri yok ediyorsun. | Open Subtitles | انت تقوم بتدمير شيء جميل حقاً |
Çiçek açtığında gerçekten güzel oluyor. | Open Subtitles | إنه يسمي نبات الأحدب عندما تُذهر تكون جميلة جداً |
Hintçe söyleyemiyorsun ama Sindhicen gerçekten güzel. Ne dedin? | Open Subtitles | , لا يمكن الحديث عن الهندية . لكن لُغتك السندية جميلة جداً |
Baba, burada olman gerçekten güzel şu anda ama daha güzeli ne olurdu, biliyor musun? | Open Subtitles | أبي، أعتقد وجودك هنا رائع حقاً لكن هل تعرف ما هو أروع؟ |
Ama buradaki kahve gerçekten güzel. | Open Subtitles | ولكن القهوة هنا هو لطيف حقا. |
gerçekten güzel cevap Baba. Bunun için teşekkür... | Open Subtitles | إجابة جيدة حقا يا بابا شكرا لـ .. |
"gerçekten güzel kızartma bulmak bu aralar zorlaştı." | Open Subtitles | البطاطا التي تكون حقاً حقاً جيدة يصعب الحصول عليها |
Bu gece Vali'nin balosu'nun onur konuğuyum ve gerçekten güzel giyindim. | Open Subtitles | "أنا ضيف شرف حاكم الولاية الليلة وانا أرتدي ملابس رائعة حقاً" |
- Bu sende gerçekten güzel duruyor. | Open Subtitles | يبدو حقاً رائع عليكِ |
Seninle gerçekten güzel vakit geçirdim, ve dönmeni çok isterdim. | Open Subtitles | كان لي وقت جميل حقا معك وأحب لو إنك تعود |
gerçekten güzel. | Open Subtitles | جيّدٌ جدًّا. |
Bu gerçekten güzel. Çok güzel. | Open Subtitles | جيد, جيد هذا جيد حقاً |