Lin'i gerçekten seviyorsan, buna karşı çıkmam. | Open Subtitles | إذا كنت تحب لين حقاً, فلن أقف في طريق حبكم |
Lin'i gerçekten seviyorsan, buna karşı çıkmam. | Open Subtitles | إذا كنت تحب لين حقاً, فلن أقف في طريق حبكم |
Ve şimdi beni gerçekten seviyorsan... beni biraz daha parlatmak istiyorsan, bana güzel yetişmiş bir kız bulmalısın. | Open Subtitles | والآن إذا كنت تحبني حقا فعليك أن تجد لي فتاة جميلة حسنة التربية حتى تضفي عليّ قليلا من البهاء |
Ama beni gerçekten seviyorsan, bırakırsın. | Open Subtitles | لكن إذا كنت تحبني حقا فستدعني أذهب |
Bak eğer onu gerçekten seviyorsan, yapılacak tek şey var dostum! | Open Subtitles | انظر .. إن كنتَ تحبها حقاً فهناكَ شيءٌ واحدٌ فقط عليك فعله |
Çünkü birini gerçekten seviyorsan, bu basittir. | Open Subtitles | لأنك إذا كنت تحب شخص ما للغاية فهذا أمر بسيط |
Ya da patronunu gerçekten seviyorsan tüm olayı kendi üzerine de alabilirsin. | Open Subtitles | أو إذا كنت تحب رئيسك ، يمكنك ان تتلقى كافة الاتهامات |
Bana göre, eğer birini gerçekten seviyorsan, ...başka birşeye ihtiyaç duymazsın. | Open Subtitles | بالنسبة لي , اذا كنت تحب احداً بصدق, فأنتِ لست في حاجة الى أي شيء آخر |
Neye inanırsan inan, eğer annemi gerçekten seviyorsan, onu hemen şehirden çıkart. | Open Subtitles | مهما يكن ما تظنه، إن كنت تحب أمي حقًا، فأخرجها من تلك المدينة على الفور. |
Eğer Larry'i gerçekten seviyorsan kanıtla ve bugün oğlunu geri al. | Open Subtitles | لو كنت تحب (لاري) بحق، اثبت ذلك، ويمكنك أن تستعيده اليوم. |
Beni gerçekten, ama gerçekten seviyorsan... bırak ben yapayım. | Open Subtitles | اذا كنت تحبني حقا... اجعلني اقتلها |
Onu gerçekten seviyorsan bunu şimdi halletmelisin. - Beton yığınları sizi ayırmadan önce. | Open Subtitles | لو أنك تحبها حقاً ، إفعلها الأن قبل أن تفرقكم الغابة الخرسانية |
Onu gerçekten seviyorsan bunu kanıtlamak için tek bir şey yapabilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت تحبها حقاً, هناك شيء واحد يمكنك القيام به لإثبات ذلك. |
gerçekten seviyorsan bir daha asla görüşme. | Open Subtitles | لو تحبها حقاً, فلا تراها مجدداً |