"gereklilik" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضرورة
        
    kişisel değil. Lüks değil. Kesin bir gereklilik değil TED وليست اختيارية. وليست ترفا بل ضرورة أساسية.
    O, bana fiziksel varlığın önemli olduğunu, oyunun bir lüks değil de, bir gereklilik olduğunu hatırlatır. TED التي تذكرني أن الحضور المادي مهم وأن التسلية ليست رفاهية، بل ضرورة.
    Yine de uykum zaten mahvoldu, ama bunda bir gereklilik göremiyorum. Open Subtitles على كل حال ، إن نومى فى الليل قد أفسد و حقاً ، إننى لا أرى ضرورة لذلك
    Bir mektupta tıbbi gereklilik değil diye yazarken başka bir mektup bu belirli kanser türü için değil diyordu. Open Subtitles رسالة واحدة قَدْ يَقُولُ، "لَيسَ ضرورة طبية، " رسالة واحدة قَدْ تَقُولُ، "هو لَيسَ لهذا النوعِ المعيّنِ للسرطانِ، "
    Bir mektupta tıbbi gereklilik değil diye yazarken başka bir mektup bu belirli kanser türü için değil diyordu. Open Subtitles رسالة واحدة قد تقول ليست ضرورة طبية رسالة واحدة قد تقول بأنها ليست لهذا النوع من السرطان
    Tıbbi gereklilik olmaksızın onu burada tutamam. Open Subtitles لا يمكنني الإبقاء عليها هنا بدون ضرورة طبية.
    Açıklamak gerekirse; bu bir askeri gereklilik makul bir alternatif bulunmamakta ve uygulanacak güç, mevcut tehditle orantılıdır. Open Subtitles أولها، إنها ضرورة عسكرية ،وليس غيرها بديل منطقي
    Bunun bir karar mı, yoksa gereklilik mi olduğunu henüz bilmiyoruz. Open Subtitles الآن سواءً هذا اختيار أو ضرورة لا نعلم حتى الآن
    Hayvan yemek, hayatta kalmak için bir gereklilik olmaktan çıktığında bir tercih haline gelir. Open Subtitles عندما لا يعود تناول اللحم ضرورة من أجل البقاء،
    Yetişkinler bu cihazı bir gereklilik olarak değerlendiriyor. TED يعتبرُ الكبار هذا الجهاز ضرورة حتمية.
    Uyku, tartışması yapılamayacak biyolojik bir gereklilik. TED النوم هو ضرورة بيولوجية أكيدة.
    Buritan'a mali yardım yollamak sadece politik bir gereklilik değil aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. Open Subtitles إرسال المساعدات المالية لBuritan ليست مجرد ضرورة سياسية، هو مسؤولية أخلاقية.
    Fakat yine de bu da bir gereklilik. TED ورغم ذلك، فهي كذلك ضرورة.
    Bu intikam değil, bu gereklilik. Open Subtitles هذا ليس إنتِقاماً إنّها ضرورة
    Bunun için bir gereklilik görmüyorum. Open Subtitles لا أرى ضرورة لهذا.
    Mesleki gereklilik icabı. Open Subtitles إنه بمثابة ضرورة مهنية
    Bu intikam değil, bu gereklilik. Open Subtitles هذا ليس إنتِقاماً إنّها ضرورة
    Tıbbi gereklilik yok. Open Subtitles إنه ليس ضرورة طبية
    Peki ya gereklilik? Open Subtitles ولكن ماذا عن ضرورة وجودهما؟
    Ama artık gereklilik. Open Subtitles الآن هو a ضرورة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more