Sözlerimi geri alabilmek için hiç şansım olamayacağını düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أعيد ذلك الموقف في رأسي دوماً و كيف أنني لن أحظى بالفرصة لاستعادة هذا |
Muhtemelen birileri oğlunuzu geri alabilmek için krallara layık fidye ödeyeceğini düşünmüştür, Kraliçelere* layık diyelim biz buna hatta. | Open Subtitles | ربّما حسبوا أنّكِ ستدفعين فدية مهيبة لاستعادة ابنكِ |
İşimi geri alabilmek için İç işleriyle oyun oynadım. | Open Subtitles | لقد لعبت لعبة مع الشؤون الداخلية لاستعادة وظيفتي |
Kurbanların hayatlarını geri alabilmek için bir kurban vermeliyiz. | Open Subtitles | من أجل استعادة حيوات الضحايا الأقدار تتطلب تضحية |
Onu geri alabilmek için Şef Jackson'a ...utana sıkıla gidiyor. | Open Subtitles | والآن هو يرمي القبعة بيد (نيكول جاكسن) من أجل استعادة ذلك. |
Hayatımı geri alabilmek için ne yapmam gerektiğini söyle. Bunu mu kastediyorsun? | Open Subtitles | أخبرني ما عليّ فعله لاستعادة حياتي |
Her şeyi verirdim zamanı geri alabilmek için. | Open Subtitles | سأضحي بأي شيء لاستعادة ذلك الزمن |
Bir medya yasağı, hayatımı geri alabilmek için küçük bir bedel. | Open Subtitles | التعتيم الصحافي يُعتبر ثمنًا بخسًا لأدفعه... لاستعادة حياتي... |
Çocukları geri alabilmek için biri lazım bana. | Open Subtitles | أنا بحاجة لجثة لاستعادة الأطفال |
Sevdiğim ağabeyimi geri alabilmek için, güvenmediğim ağabeyimle birlikte çalışmaktan başka bir şansım yok. | Open Subtitles | "والآن، لاستعادة أخي الحبيب" "فلا مفرّ لي من التعاون مع أخي الذي لا أثق فيه" |
Karını geri alabilmek için onu kullanacaksın. | Open Subtitles | ستستخدمها لاستعادة زوجتك |