"geri götüreceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• سأعيدك
• سأعيده
• أعيدك
• وسأعيدها

Hemen Böcektopya'yı bulamazsak veriyorum ki seni koloniye geri götüreceğim.
اذا لم نجد اينسكوبتيا قريبا اعدك اني سأعيدك الي المستعمره

Helikopterler yolda. Seni FBI'ya geri götüreceğim tamam?
المروحيات في الطريق سأعيدك لوكالة المباحث الفيدرالية، حسناً؟

Seni evine geri götüreceğim. Orayı asla terk etmen gerekmeyecek.
سأعيدك إلى منزلك، ولن تُضطر إلى مغادرته أبداً.

-Bir şey değil... geri götüreceğim. -İyi tamam.
ـ ليس شيء مهم، سأعيده ـ حسناً، جيد

Seni eve geri götüreceğim, Drake.
،أنني سعيدٌ لأنك لا تعرفهم .لأنهم المجرمين .سوف أعيدك لمنزلك

Arabaya geçici olarak el konulmuş, yarın sahibine geri götüreceğim.
حُجزت السيارة وسأعيدها لمالكها في الصباح

- Hayır, işler bu şekilde yürümüyor. - Seni ailene geri götüreceğim. - Lütfen!
لا، لا تسير الأمور هكذا سأعيدك إلى عائلتك

Saat altıya kadar seni geri götüreceğim, endişelenme.
سأعيدك قبل حلول السادسة لاتقلق

Bu akşam veya yarın olmasa bile seni bulacağım ve geri götüreceğim.
ربما ليس اللّيلة أو غدًا . لكننيّ سأجدك, و سأعيدك .

Seni köye geri götüreceğim... ve onlara gerçeği söyleyeceğim.
سأعيدك للقرية وسأطلعهم على الحقيقة

Arabaya bin, seni geri götüreceğim.
اركب السيارة ، سأعيدك

Seni annene geri götüreceğim.
سأعيدك الى أمك، حسناً؟

Şimdi seni partiye geri götüreceğim.
كازانوفا سأعيدك لأصدقائك

Clark, git kamyoneti getir. Martha, seni hastaneye geri götüreceğim, tatlım.
(كلارك)، اخرج واجلب الشاحنة، (مارثا)، سأعيدك إلى المستشفى، عزيزتي، هيّا

Üzgünüm. Seni geri götüreceğim.
أنا أنا آسف سأعيدك للمنزل

Senin yerine onu geri götüreceğim.
سأعيده بدلاً عنك.

Onu geri götüreceğim.
سأعيده إلى الحظيرة

Biliyorum. Onu mağazaya geri götüreceğim.
اعلم ، انا سأعيده الى المتجر

Seni geri götüreceğim.
..عليّ أن أعيدك الآن ، أنا

Seni buradan götürmeliyiz. Evime geri götüreceğim seni, göz kulak olurum orada.
يجب أن نخرجك منا، لسوف أعيدك

Seni geri götüreceğim.
ستتحسن الأمور، سوف أعيدك.

İyi insanlar için yüksek değeri olan antik bir eser var sende ne olursa olsun, onu, o insanlara geri götüreceğim.
تملك قطعة أثرية ذات قيمة كبيرة لشعب طيّب وسأعيدها إليهم مهما كلفني الأمر