Hayatının geri kalanı boyunca hizmet edebilecekken iki dönem sonunda başkanlığı bırakmak... | Open Subtitles | لا يتخلى عن الرئاسة إلا بعد ولايتين يريد أن يخدم لبقية حياته |
Hayatının geri kalanı boyunca her sabah bana kahvaltı servisi yapacaksın. | Open Subtitles | سوف تقم بتحضير الإفطار الخاص بي في كل صباح لبقية حياتك |
Bu hafta konferansın geri kalanı boyunca bu cevabı yararlı bir uyarı olarak kabul edeceğiz. | TED | أعتقد أننا سوف نأخذ هذا التحذير مأخذ الجد لبقية مؤتمرنا لهذا الأسبوع. |
Sonra, hayatının geri kalanı boyunca öpeceğin tek kişinin o olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | وأنت تدرك أن ذلك الشخص هو الشخص الوحيد من المفترض أن تكون تلك القبلة لبقية حياتك |
Hayatının geri kalanı boyunca buna pişman olacaksın. | Open Subtitles | ستندم على هذا لبقيّة حياتك أىّ الثانيتين الكاملتين |
Yılın geri kalanı boyunca hayatımızı cehenneme çevirir. | Open Subtitles | انها ستعمل على جعل حياتنا يائسه لبقية السنه. |
-Neden? Çünkü seni ömrünün geri kalanı boyunca terapiye gönderemem. | Open Subtitles | لأنني لا أستطيع تحمل تكلفة إرسالك إلى العلاج النفسي لبقية حياتك. |
Eğer bu program senenin geri kalanı boyunca devam etseydi kaç öğrencinizin normal sınıflara dönmesini bekliyor olacaktınız? | Open Subtitles | إن استمرّ هذا البرنامج لبقية السنة الدراسية كم عدد تلاميذكم الذين بإمكانهم واقعيا |
Tutuklanır, hapse atılırsanız ve orada iri, aptal, koca s.kli bir Sırp piçi tarafından küçük boktan hayatınızın geri kalanı boyunca tecavüze uğrarsınız. | Open Subtitles | سيتم إلقاء القبض عليك و حبسك و يتم ممارسة الجنس معك بواسطة وغد صربى حقير لبقية حياتك الرخيصة |
Yani, hayatının geri kalanı boyunca bunu yapmak istiyorsan tamam. Tamam mı? Hiç çekinme. | Open Subtitles | اذا اردت ان تفعل هذا لبقية حياتك انت حر لكن لا تطلب ان احترم هذا |
Bebeği doğurup hayatımın geri kalanı boyunca pişmanlık duymaktan korkuyorum. | Open Subtitles | أَنا خائفُ سَيكونُ عِنْدي الطفل الرضيعُ سَيَكُونُ الشيء الذي أنا آسفُ لبقية حياتي. |
Epeyce yoğun geçti, ama sonrasında... yazın geri kalanı boyunca birbirimizi görememiştik. | Open Subtitles | كان جميل وقوي البنيه وبعد ذلك. لم نستطع ان نرى بعضنا لبقية الصيف |
Hayatımın geri kalanı boyunca, bu sandalye bana yaptığımı hatırlatacak. | Open Subtitles | لبقية حياتي، سيذكرني هذا الكرسي بما اقترفته. |
yanlış karar verip vermediğimden hayatımın geri kalanı boyunca şüphe duymamak için. | Open Subtitles | لكي لا أتسائل لبقية حياتي إذا كنت قد أتخذت القرار الخاطئ |
Anneme geri dönmek ve hayatımın geri kalanı boyunca bana ne söylerse yapmak. | Open Subtitles | العودة عند أمّي وطاعتها في كل شيء لبقية حياتي |
Programın, sevdiklerinin yabancılaşmasının, hayatının geri kalanı boyunca yalnız olmanın... | Open Subtitles | البرنامج عزل أحبائك بقائك وحيدة لبقية حياتك |
O hâlâ yaşıyor olsaydı hayatının geri kalanı boyunca arkanı kollaman gerekirdi. | Open Subtitles | لو كان موجوداً، لاضطررتَ أن تُراقب خطواتك لبقية حياتك |
Ve onu sevme şerefine erişen bu boğa burçlu boğa gibi herif upuzun hayatlarımızın geri kalanı boyunca da onu sevmeye devam edecek. | Open Subtitles | وهذا الثور كان محظوظاً لحبه , وسيواصل ذلك لبقية حياتنا المديدة |
Hayatımın geri kalanı boyunca bu acıya katlanmak zorundayım. | Open Subtitles | ويجب أن أتعايش مع ذلك لبقيّة حياتي |
Sen de terfi alacaksın. Hayır, almayacağım. Hayatımın geri kalanı boyunca 911 aramalarına koşacağım. | Open Subtitles | كلا سوف أتلقى اتصالات 911 لباقي حياتي |
Evet, hayatının geri kalanı boyunca onu kilit altında tutarak. | Open Subtitles | أجل , بحجزه لبقيه حياته |
Hayatımızın geri kalanı boyunca. | Open Subtitles | للباقي من حياتنا |