| Getirdiğin için teşekkürler. Ben kendim dönerim. | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة أستطيع أن أتدبّر أمر عودتى |
| Getirdiğin için sağ ol. Atımı satıp parasını alabilirsin. | Open Subtitles | شكراً على التوصيلة بع حصانى بثمن جيد |
| Dostum bu deli beyaz adamı lanet evime Getirdiğin için utanmalısın. | Open Subtitles | حسناً . عليك يا رجل أن تكون خجولاً من نفسك لإحضارك هذا الرجل الأبيض المجنون فى بيتي اللعين |
| Sevgili yüce babamız, günahı konuşmak ve tartışmak için şeytandan söz etmek için, beni bu genç ve güzel hristiyanların arasına Getirdiğin için sana çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | العزيزالسماوي ، شكرا جزيلا لجلب لي فيوجودهذه الشباب الرائع المسيحيون لمناقشةوالتحدث عن الإغراء، |
| Beni buraya Getirdiğin için çok teşekkür ederim. Çok güzeldi. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك لإحضاري إلى هنا لقد كان هذا رائعا |
| - Getirdiğin için sağol. | Open Subtitles | شكرا على التوصيله |
| Geleceğim yer burası. Getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | هذا المكان الذي أقصده شكرا على التوصيلة |
| Getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً على التوصيلة. على الرحب. |
| Clark Getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | حسناً كلارك شكراً على التوصيلة |
| Getirdiğin için sağol. Çok keyifliydi. | Open Subtitles | شكراً على التوصيلة الأكثرمنمملة. |
| Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك مرة أخرى على التوصيلة. |
| Dostum bu deli beyaz adamı lanet evime Getirdiğin için utanmalısın. | Open Subtitles | عليك يا رجل أن تكون خجولاً من نفسك لإحضارك هذا الرجل الأبيض المجنون فى بيتي اللعين |
| ve beni buraya bunun için Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | وشكرًا لإحضارك لي إلى هنا في هذه الليلة. |
| Eşyalarımı Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لإحضارك اغراضي.. لم يكن عليك فعل هذا |
| Evime bu pisliği Getirdiğin için canına okumalıyım aslında! | Open Subtitles | علي ان اضربك حتى يوم الثلاثاء لجلب تلك القمامة الى داري |
| Yani kendimden nefret etmeyi öğrendim. Tembel hayvanlardan nefret ediyorum. Beni buraya Getirdiğin için senden de nefret ediyorum. | Open Subtitles | لذا تعلمت أنّي أكره نفسي وأكره حيوان الكسلان وأكرهك لإحضاري إلى هنا |
| Getirdiğin için sağol, bayan. | Open Subtitles | شكرا على التوصيله |
| Ha, ayrıca geçen sefer Getirdiğin için de teşekkürler. | Open Subtitles | على الرحب نعم. شكراً لجلبك لها المرة الماضية أيضاً |
| Beni 30 yıldır gelmemeye çalıştığım yere... Getirdiğin için sağ ol Grant. | Open Subtitles | شكرا جرانت لجلبي هنا انت كنت تتجنبنا في ال ثلاثون عام الذين مضوا |
| Kendine iyi bak. Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | كونى حذرة.شكر للتوصيلة |
| Carlos! Herkesi buraya Getirdiğin için, çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لأحضارك الجميع الى هنا |
| Beni yukarı Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا مرة أخرى على التوصيل |
| Eve Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على توصيلى للمنزل |
| Çocuğu bize Getirdiğin için sana sonsuza dek minnettar kalacağız, Prens Arthur. | Open Subtitles | نحن مدينون لك للأبد يا آرثر بندراغون لإعادتك الصبي لنا. |
| Her şey için teşekkürler, Earl. Beni evime Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على كل شيء , ايرل شكرا لإعادتي للمنزل |
| Eve Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكرك لإيصالي للمنزل |
| Onu Getirdiğin için sağ ol. Francis havalara uçtu. | Open Subtitles | شكرا لكى لجلبه هذا يعنى الكثير لفرانسيس |