"getirdiğinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحضرك
        
    • أحضرني
        
    • أحضركِ
        
    • جلبتها
        
    • عندما أحضر
        
    • حين جلبت
        
    • جلبني
        
    • جَلبتَه
        
    Kurtarma ekibi sizi getirdiğinde vücut sıcaklığınız 32 derecenin altındaydı. Open Subtitles كانت حرارة جسمك تحت 90 درجة لما أحضرك فريق الإنقاذ
    Baban seni buraya ilk getirdiğinde, bana herşeyi anlattı Open Subtitles عندما أحضرك والدك إلى هنا أخبرنى بكل شىء
    Beni buraya getirdiğinde seninle yalnız bırakmak istemedi. Open Subtitles عندما أحضرني هنا للأسفل لم يكن يبدو عليه الإرتياح لتركي معك بمفردنا.
    Baban seni ilk olarak getirdiğinde oradaydım. Open Subtitles أنا كنت موجوداً عندما أحضركِ , والدكِ لأول مرة
    - Fakat onu bana getirdiğinde, bunu bir işaret olarak düşündüm. Open Subtitles ولكن عندما جلبتها لي, أنا أخذتها على أنها علامة أي علامة؟
    Junpei, karısını buraya ilk kez getirdiğinde kaçıp, muayene odasına gizlenmişti. Open Subtitles عندما أحضر جونبي زوجته هنا للمرة الأولى هرع مسرعاً و اختبأ في غرفة الفحص
    Cassie, Maclean'e üzerinde "Z" olan bir fincan çay getirdiğinde bu ağzını kapalı tutması için senden bir uyarıydı. Open Subtitles حين جلبت (كاسي) الشاي لـ (مكلين) بكوب عليه أحرف الزاء لقد كان ذلك تحذيراً منك كي يصمت
    Baban seni buraya ilk getirdiğinde, bana her şeyi anlattı. Open Subtitles عندما أحضرك والدك إلى هنا أخبرني بكل شيء
    Clay seni Stonehaven'e ilk getirdiğinde bu çok aptalca ve aceleci bir hareketti. Open Subtitles عندما أحضرك (كلاي) لأول مرة لـ"ستونهيفين" قد كانَ.. عملُ أحمق وطائِش
    Avrid seni buraya ilk getirdiğinde. Open Subtitles -عندما أحضرك (آفريد) إلى هنا
    Babam beni size getirdiğinde çok hastaydım ve hastalığım cinsel temelliydi. Open Subtitles عندما أحضرني أبي اليك ، كنت مريضه جدا بأمراض جنسيه
    Beni buraya ilk getirdiğinde "vay canına, ilk buluşmamızda beni buraya getiriyorsa, ondan hoşlandığımı gerçekten düşünüyor olmalı" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Open Subtitles أول مرة دعوتني إلى هنا كنت أعتقد "إذا كان قد أحضرني إلى هنا في أول موعد
    - O zaman kardeşim olduğunu nasıl biliyorsun? - Beni buraya getirdiğinde "ağabeyimi aramalıyım" dedi. Open Subtitles عندما أحضرني إلى هنا كان يقول "يجب أن أتصل بأخي"
    Baban, seni bize getirdiğinde büsbütün çaresizdi. Open Subtitles عندما أحضركِ والدكِ إلينا في النهاية كان على وشك الجنون
    Kardeşim seni eve getirdiğinde bir yargıya varmamaya çalıştım. Open Subtitles أتعرفين، لـ .. لقد أحتفظت برأيي عندما أحضركِ أخي للمنزل
    Onu birime getirdiğinde ne kadar boktan durumda olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles أكنت تعلم كم كانت محطمة عندما جلبتها إلى الوحدة؟
    İtiraf ediyorum, onu ilk getirdiğinde bazı şüphelerim vardı. Ama senin minnoş dokuz canlı çıktı. Open Subtitles عليّ القول، عندما جلبتها لأول مرة انتابتني شكوك. لكن جميلتك لديها تسع أرواح.
    En son sekiz ay önce ödeme yaptın, Lindquist altın tozlarını getirdiğinde. Open Subtitles أخر دفعة سددتها... ...كانت منذ ثمانية اشهر مضت عندما أحضر ليندغويست غبار الذهب
    Başka bir şey değilse, Torben'i getirdiğinde şirketi zarara uğrattın. Open Subtitles ولكن حتى لو لم يكن هناك مؤامرة، لقد خذلت المؤسسة حين جلبت (توربون) للتمويل
    Babam beni buraya ilk getirdiğinde, senin şu an hissettiklerini hissettim lakin, o zamandan beridir defalarca Kutsal Dünya'ya gittim. Open Subtitles عندما جلبني والدي لهنا شعرت كما تشعرين الآن ولكن منذ ذلك الحين زرت العالم المقدس عدة مرات
    Geri verdiğimi hatırlıyorum çünkü getirdiğinde raftan bahsetmiştin. Open Subtitles نعم، حَسناً، أَتذكّرُ عَودته، لأن سَمعتُ عنه ذلك الفضاءِ على رفِّكَ عندما أنت جَلبتَه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more