Geçen gece beni acil servise getirdiklerinde bunu hatırlayamadığım için, kusura bakma. | Open Subtitles | يجب أن تسامحيني لأنني لم أتذكر هذا في تلك الليلة عندما أحضروني لغرفة الطوارئ |
Beni bu ülkeye getirdiklerinde daha az mücadeleci bir ortam vardı ama yine de başaramamıştım. | Open Subtitles | عندما أحضروني لهذا البلد كان هناك منافسة أقل ومع ذلك لم أقبل أنا الآخر |
O aptal kurt kadın avukatı getirdiklerinde daha yeni ikinci evimi almıştım. | Open Subtitles | كنت قد اشتريت منزلي الثاني عندما جلبوا تلك المحامية المستذئبة الغبية |
Babasının ölüsünü getirdiklerinde bir genç kızdı. | Open Subtitles | كانت صغيرة عندما جلبوا والدها ميتا |
Beni size getirdiklerinde, ölmek üzereydiniz, neredeyse. | Open Subtitles | لا لا شيء من هذا القبيل، عندما أحضروك إلى هنا كنت قريبا من الموت |
Polisleri onu getirdiklerinde konuşurlarken duydum. | Open Subtitles | هنا حيثُ ألقوا القبض عليها سمعتُ الشرطيّ يتحدّث عن ذلك حينما أحضروها |
Bizi buraya ilk getirdiklerinde, içimizde ne varsa özünü çıkardılar ve bilgiyi sakladılar, ve bir boya gibi karıştırdılar... ve bize seçtikleri yeni hatıralar verdiler. | Open Subtitles | هم أول من جلبوننا هنا اخذوا ما كان فينا وخزنوا المعلومات، غيروا مثل الطّلاء |
Beni buraya getirdiklerinde, topu görene kadar hatırlayamadım. | Open Subtitles | لم يكن لدي أدنى فكرة حتى أحضروني إلى هنا ورأيتُ هذه. |
Beni buraya getirdiklerinde baygındım. | Open Subtitles | كنت مخفي الوجه عندما أحضروني هنا. |
Beni buraya getirdiklerinde başımda bir şişlik vardı. | Open Subtitles | كان هناك تورّماً عندما أحضروني |
Beni buraya getirdiklerinde bugüne kadar yaptığım en kötü şeyi yapmıştım. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ عندما أحضروني إلى هنا... كنت قد إرتكبت قبلها أفظع جرم ممكن... |
Babasının ölüsünü getirdiklerinde bir genç kızdı. | Open Subtitles | كانت صغيرة عندما جلبوا والدها ميتا |
Onu buraya getirdiklerinde tıbbi kayıtlarına göz attın mı? | Open Subtitles | هل رأيت تقرير طبي بعد جلبوا في البداية له في؟ ! |
Amerika'ya Godot'u getirdiklerinde Miami'de yemekli tiyatroda gösterdiler. | Open Subtitles | أتعلميِن، عندما جلبوا "غودو" إلى أمريكا، إفتتحوه في (ميامي) في قاعة العشاء هذه. |
Beni size getirdiklerinde, ölmek üzereydiniz, neredeyse. | Open Subtitles | لا شيء من هذا القبيل، عندما أحضروك إلى هنا كنت قريبا من الموت |
Sizi buraya getirdiklerinde çok kan kaybı yüzünden komaya girmiştin. | Open Subtitles | ،عندما أحضروك لهنا كنت قد فقدت الكثير من الدم ثم دخلت في غيبوبة |
Onu getirdiklerinde asistanımın çektiği röntgenlere baktım. | Open Subtitles | فحصتُ الأشعة السينية التي أخذها مساعديني عندما أحضروها |
Eve getirdiklerinde oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك في اليوم الذي أحضروها فيه للمنزل |
Bizi buraya ilk getirdiklerinde, içimizde ne varsa özünü çıkardılar ve bilgiyi sakladılar, ve bir boya gibi karıştırdılar... ve bize seçtikleri yeni hatıralar verdiler. | Open Subtitles | هم أول من جلبوننا هنا اخذوا ما كان فينا وخزنوا المعلومات، غيروا مثل الطّلاء |
Bizi buraya getirdiklerinde, bir odaya üç aile koydular. | Open Subtitles | عندما أتوا بنا إلى الحى وضعوا كل ثلاث عائلات مع اطفالهم فى غرفة واحدة |
Onu eve getirdiklerinde ateşten cayır cayır yanacak diye düşünüyordum. | Open Subtitles | حين أعادوه للبيت, لقد ظننت أنّ الحُمّى ستُحرقه. |