Bu kadar ekmek getireceklerini bilseydim ben de büyük çantamı getirirdim. | Open Subtitles | ولو كنت عالماً انهم يحضرون كل هذا الخبز لأحضرت شنطتي الكبيرة |
Alkışlayacağınızı bilseydim, step ayakkabılarımı getirirdim. | Open Subtitles | لو كنت أعلم أنكن ستصفقن لأحضرت معي حذاء الرقص. |
Böyle olacağını bilseydim onu da yanımda getirirdim! İmdat! | Open Subtitles | لو كنت أعلم أن هذا سيحدث لأحضرت إبن اللعينة هذا, النجدة! |
Sana getirirdim ama en son partide başına gelenleri hatırladım. | Open Subtitles | كنت سأحضر لكِ كأساً, ولكنني تذكرت المرة الأخيرة التي شربت فيها في حفلة |
Bilseydim eldivenlerimi getirirdim. | Open Subtitles | كنت سأحضر قفازاتى اذا عرفت ذلك |
Bunun sunum-konuşma şeklinde yapılacağını bilseydim benim evimde kocamla düzüştükleri video kasetini getirirdim. | Open Subtitles | والأن , ان علمت بأن هذا سيكون عرضاً كنت لأحضر لك فيديو لها وهى تمارس الجنس مع زوجى فى منزلى |
Veya Antartica'ya gidip bir kutup ayısını öldürür ve kafasını sana getirirdim. | Open Subtitles | سأذهب الى القطب وأقتل دبا لأحضر لك رأسه |
Bilmiş olsaydım, bir hediye getirirdim. | Open Subtitles | لو علمت ذلك لأحضرت لك هدية |
Sue, alınma ama sessiz sedasız yolculuk etmek isteseydim, babanı getirirdim. | Open Subtitles | لأحضرت أبوك . ماذا يجري معك ؟ |
Bilseydim pasta getirirdim. | Open Subtitles | لو أكن أعلم لأحضرت كعكة. |
Bilseydim daha fazla getirirdim ama... | Open Subtitles | لأحضرت المزيد، لكن... |
Ben olsam mutlaka koruyucu getirirdim. | Open Subtitles | لو أنا كنت سأحضر معى واقى |
Kendi silahımı getirirdim. | Open Subtitles | كنت سأحضر معداتي الخاصة |
Yada Antartikaya gider ve ben senin için... Bir kutup ayısının başını bile getirirdim. Kutup ayısının başı mı? | Open Subtitles | سأذهب الى القطب وأقتل دبا لأحضر لك رأسه |