"getirmek zorunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عليك أن تحضر
        
    • يُجب علينا ان نجلب
        
    • يحضر معه
        
    Her şeyi tek seferde getirmek zorunda değilsin. Open Subtitles لم يكن عليك أن تحضر كل شيء مرة واحده
    Bana kahve getirmek zorunda değildin. Open Subtitles ليس عليك أن تحضر لي القهوة
    Çiçek de getirmek zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك أن تحضر لي زهور -
    Buna değmesi için bir ton bok getirmek zorunda kalacağız. Open Subtitles يُجب علينا ان نجلب مبلغ كبير لكييكونالأمريستحقالمُغامرة.
    Buna değmesi için epey bir bok getirmek zorunda kalacağız. Open Subtitles - يُجب علينا ان نجلب مبلغ كبير . لكي يكون الأمر يستحق المُغامرة
    Her katılımcı bir salak getirmek zorunda... Open Subtitles كل رجل طبيعي يحضر معه رجل احمق .
    Ben, staj yaptığım hukuk bürosu büyük bir parti veriyor ve herkes bir eş getirmek zorunda. Open Subtitles اهلاً (بين), شركة القانون التي اتدرب فيها يقيمون حفلة وكل شخص يجب أن يحضر معه مرافق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more