Bak, onu buraya getirmekle sınırı biraz aştım, tamam mı? | Open Subtitles | اعرف اني تجاوزت حدودي بإحضارها إلى هنا |
Onu buraya getirmekle iyi ettin. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل الصواب بإحضارها إلى هنا |
..seni buraya getirmekle, belki çizgiyi biraz aştım, ama kim olduğunu hatırlaman gerekiyor. | Open Subtitles | قد أكون تعديت حدودي قليلاً بجلبك هنا، لكنّ عليك أن تتذكرين من أنت. |
-Buraya getirmekle sana iyilik yaptım. -Üzgünüm. | Open Subtitles | لقد قدمت خدمة بجلبك معي أعرف تكلمت بدون ترتيب |
Onu buraya getirmekle büyük bir tehlikeye atıldım. Bu tehlikenin başıma bela açmayacağına emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد خاطرتُ بإحضاره إلى هُنا، وأُريدُ فقط أن أحرص على ألّا ينقلب الأمر عليّ. |
Onu buraya getirmekle doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | فعلت الصواب بإحضاره إلى هنا |
Seçilmiş Kişi'yi ölü veya diri bir saat içinde bana getirmekle yükümlüsünüz. | Open Subtitles | عليكم أن تُحضروا الشخص المختار إليّ أو اجلبوا لي رأسه خلال هذه الساعة |
Cynthia Bay Dunn'ı buraya getirmekle sana iyilik yaptığını düşünüyordu. | Open Subtitles | سينثيا) ظنت بأنها تعمل لك معروفاً) بإحضارها السيد (دون) هنا |
Bunu ülkeye getirmekle mükemmel bir işi yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بخدمة رائعة بإحضارها للوطن |
Bunu ülkeye getirmekle mükemmel bir işi yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بخدمة رائعة بإحضارها للوطن |
Onu buraya getirmekle Gerst ne yapmak istiyor? | Open Subtitles | -ما الذي يفكر به (غاست) بإحضارها إلى هنا ؟ |
Tamaang, onu buraya getirmekle iyi ettin. | Open Subtitles | تامانج)، لقد تصرفت التصرف الصحيح) بإحضارها هنا |
Seni buraya getirmekle büyük hata yapmışım. | Open Subtitles | لقد اقترفتُ خطأ بجلبك هنا |
Onu buraya getirmekle doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | فعلتِ الصواب بإحضاره إلى هنا |
Vatandaşlar, Alex Lannon isimli Seçilmiş Kişiyi bir saat içinde bana getirmekle yükümlüsünüz. | Open Subtitles | أيها المواطنون , عليكم أن تُحضروا الشخص المختار خاصتكم أليكس لانون , إليّ , خلال هذه الساعة |