"getirmekten" - Translation from Turkish to Arabic

    • لجلبه
        
    • عن جلب
        
    Bu adam her kimse, sabıkası Manhattan'da düzenlenen Global Enerji Konferansı'na sırt çantasıyla bomba getirmekten tutuklanmasıyla başlıyor. Open Subtitles كائن من كان، ملفه بدأ في الظهور عندما ألقي القبض عليه لجلبه قنبلة على ظهره إلى مؤتمر الطاقة العالمي هنا في مانهاتن
    Ayrıca jüri, enstitüyü yanlış ifadeyle eyalete mal getirmekten de suçlu buldu. Open Subtitles وقد وجدت هيئة المُحلّفين ... أيضاً بأنّ المعهد مُذنباً لجلبه بضائع لِداخل الولايات عن طريقِ تقديم بيانٍ كاذب
    - Onu eve getirmekten utanıyor musun? - Utanmıyorum. Open Subtitles - هل تحرجين لجلبه إلى المنزل؟
    Maçlardan önce buraya kız getirmekten vazgeçmelisin. Open Subtitles أخبرتك بأنه يجب عليك التوقف عن جلب معجباتك المجانين إلى هنا قبل المباريات
    Bu bir insan. Birini ölümden geri getirmekten bahsediyorsun. Open Subtitles إنها إنسان، أنت تتحدث عن جلب شخص ما من الموت
    Ama benim tezime göre açık kaynak güvenliği internet üzerinden stratejik iletişimi sağlayacak şekilde uluslararası, kurumlararası ve özel-kamu iletişimini bir araya getirmekten geçiyor. TED ولكن طرحى هو أن الأمن المفتوح المصدر هو عن جلب العمل بين الوكالات والإتصالات العامة والخاصة فى بوتقة واحدة عن طريق فكرة الإتصالات الإستراتيجية عبر الإنترنت.
    Büyük Tanrı Ra'yı dize getirmekten sorumluymuş. Open Subtitles وهي مسؤولة عن جلب الآلهة العظيم (رع) على ركبه
    Maçlardan önce buraya kız getirmekten vazgeçmelisin. Open Subtitles (بولين) - نعم - أخبرتك بأنه يجب عليك التوقف عن جلب معجباتك المجانين إلى هنا قبل المباريات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more