Önce paniğe kapıldık ve fazladan ısıtıcı getirttik. | Open Subtitles | أولاً, ذعرنا و أحضرنا المزيد من السخانات |
En iyi komileri getirttik Fransadan... Yani Amerika'dan. | Open Subtitles | لقد أحضرنا أفضل النادلين من فرنسا أقصد أميركا |
Sayın bakanım, yaratıktan alınan numuneleri incelemek üzere birçok uzman getirttik. | Open Subtitles | سيّدتي الوزيرة، لقد أحضرنا أخصّائيين عدّة، ليحلّلوا عيّنات النسيج التي إستخلصناها من الكائن |
Böylelikle sehir disindan güclü-kasli adamlar getirttik. | Open Subtitles | لهذا جلبنا بعض العصابات القوية من خارج البلدة |
Neyse,... Eve Hint yemeği getirttik,... ve, biliyorum ki, taşınmak stresli olabiliyor. | Open Subtitles | جلبنا للبيت طعام هندي أعرف أن الارتحال يمكن أن يكون مرهقا |
Tam tersini umduğumuz için sizi buraya getirttik. | Open Subtitles | لأننا نتوقع العكس لذلك أحضرناكم إلى هنا |
Tam tersini umduğumuz için sizi buraya getirttik. | Open Subtitles | لأننا نتوقع العكس لذلك أحضرناكم إلى هنا |
- Evet. Buraya getirttik. | Open Subtitles | أحضرناها بالبريد |
Bu ekibi New Port'tan getirttik. | Open Subtitles | لقد أحضرنا هذا الطاقم من موقع بناء في "نيوبورت" |
Bu genç bayanı Las Vegas'tan uçakla getirttik. | Open Subtitles | أحضرنا هذه الشابة من لاس فيجاس |
Onu Melford, Oregon'dan getirttik. Dietrichson davası için. | Open Subtitles | لقد أحضرنا إلى هنا من (ميدفورد) فى (أوريجون) |
Bir çevirmen getirttik ve hakkında suçlama yapmaktan vazgeçtim. | Open Subtitles | جلبنا مترجم, وقررنا ألّا نوجه التهم عليه |
Münih'ten getirttik. | Open Subtitles | أحضرناها من "ميونخ" الصغيرة |