"geyiği" - Translation from Turkish to Arabic

    • الغزال
        
    • غزال
        
    • الأيل
        
    • الغزلان
        
    • غزلان
        
    • الأيّل
        
    • الظبي
        
    • الرنة
        
    • ظبي
        
    • غزالاً
        
    • غزالة
        
    • أيل
        
    • الايل
        
    • بغزال
        
    • الغزالة
        
    Ve farklı bir geyik isterseniz, ak kuyruklu geyik değil, bir katır geyiği, veya bir sığın geyiği, yerleşimi değiştiriyorsunuz, ve bir sığın yapabiliyorsunuz. TED و إذا أردت أن يكون الغزال بشكل مختلف، ليس بغزال ذا ذيل أبيض قم بتغيير الحزمة، وبهذا يمكنك صنع شكل الأيل
    Bana göre... daha çok, bir milli parka gitmek gibi bir şey, ve geyiği korudular. Open Subtitles تذهب محمية طبيعية أو أشياء من هذا القبيل, ويحافظون فيها على الغزال.
    Koşan bir geyiği, bunlardan biriyle, 200 adım uzaklıktan devirebilirim. Open Subtitles يمكنني اسقاط غزال سريع من بعد 200 خطوة بأستخدام هذه.
    Duvara asabilirsiniz. Kendimin vurmadığı bir geyiği neden asayım ki? Open Subtitles لماذا سأعلق رأس حيوان الأيل الذي لم أقتله بنفسي ؟
    Ren geyiği pijamalarıma aldanma. Ben oyun oynamıyorum. Open Subtitles لا تدع البيجاما مع رسومات الغزلان تخدعك انا جادّ في امري
    Bu tarafa doğru gelenler olduğunu rapor aldık sekiz tane ren geyiği ile. Open Subtitles اسمع لدينا تقرير عن شخص قادم الى هنا مع ثمانية غزلان
    Aslan, geyiği yakaladığında, geyik için gitme vakti gelmiştir. Open Subtitles عندما يفترس الأسد الجبلي الأيّل هذا يعني أن قدر حيوان الإيّل قد حان
    Ve eğer başarılı olur ve geyiği avlarsa bunun hayatındaki en büyük heyecan olduğunu söylerdi. Open Subtitles وإذا ما نال هدفه، واصطاد الظبي يقول بأنه في أسعد لحظات حياته
    Yeni vurduğun bir geyikten damlayan kan gibidir tek yapmaları gereken, o damlaları takip etmektir ve çok geçmeden o geyiği bulurlar. Open Subtitles مثل روث مخلوط بالدم من غزال أنت أطلقت النار عليه و كل ما عليهم فعله هو إقتفاء آثار هذا الروث و سوف يجدون هذا الغزال
    Misk geyiği, kısa süren bahar ziyafetinin tadını çıkarıyor. Open Subtitles مسك الغزال يصنع غالبية أطعمة الربيع الصغيرة.
    geyiği bağlaması gerekir diye düğüm atabileceği bir şey. Open Subtitles أي شيء ينفع لربط عقدة في حال أن اضطر لتقييد ذلك الغزال الجبلي
    Geyiğin ailesi işe gittiğinde bana bakması için geyiği ormanda bırakmışlar gibi yapardım. Open Subtitles كنت أتخيل أن والدين هذا الغزال تركوه في الغابة ليحدق إلي بينما هم في العمل
    Tek başıma arabadayken telefonla konuşuyordum ve ne göreyim siktiğimin geyiği yanlış yönden bana doğru geliyor. Open Subtitles لقد كنت أقود في طريقي أتكلم في الهاتف وفجأة , أرى ذلك الغزال اللعين يصدمني آتيا من الطريق الخطأ
    Taşra yolundaki geyiği ele alalım. TED لنأخذ مثلا غزال الموظ على الطريق الريفي
    Artık hiçbir bina yenilikçi olmak için çok küçük değil demek. Bu küçük Ren geyiği pavilyonu gibi. Gözetlemesi için yapılmış hayvanlar kadar kaslı ve güçlü. TED هذا يعني أنه لا بناية قط أصغر من أن يبدع فيها، كجناح الأيل الصغير هذا فهو قوي ووتري كتلك الحيوانات التي صمم لمراقبتها.
    Aklıma ilk gelenler: Ren geyiği ayaklanması. Open Subtitles في أعلى قائمة أفكاري أختار الهجوم بقطيع الغزلان المذعور
    Hep Kanada geyiği'yle yolculuk ederlermiş. Ve tıpkı senin gibi taştan yapılmış ok başı kullanırlarmış. Open Subtitles يقولون انهم يمتطون غزلان حمراء ومعهم صحون مثل التي معك
    Avcılar bizon, kanada geyiği, tüylü mamut Open Subtitles الصيّادون يقفون بالمرصاد للثور الأميركي، الأيّل و الماموث الصوفي
    Bir keresinde sözde Colorado'ya Kanada geyiği avlamaya gittiğinde, Manhattan'da bir striptiz kulübünde ona rastladım. Open Subtitles في احدى المرات ذهبت اليه الى مونتانا في نادي للتعري حينما كان يفترض ان يكون يصطاد الظبي في كولورادو.
    Ama Noel Baba'nın da diğerlerinden biraz farklı olan bir ren geyiği vardı. Open Subtitles لكن بابا نويل يتذكر حيوان الرنة ذلك كان مجرد جزء صغير مختلف كذلك
    Elimde sağlam bir pompalıyla ormana gittim ve bir geyiği öldürdüm. Open Subtitles فذهبت في الغابة هناك, حاملةً بندقيةً هنغاريةً وأطلقت على ظبي.
    Belki, kız frijit falandı. Herif de geyiği yedekte bekletiyordu. Open Subtitles ربما تراجعت الفتاة عن إقامة علاقة معه فأحضر غزالاً عوضاً عنها
    Bilirsin, bir geyiği öldürmeden önce ürkütürsen et mahvolur. Open Subtitles هل تعلم أنك إذا باغتَ غزالة فإنها تموت ؟ لحمها يفسد
    Seni bir geyiği avlarken ve köpek dişlerinle onu parçalarken görmek isterim. Open Subtitles أريد أن أراك تطارد أيل وتقبض عليه باستخدام قواطعك
    Çiftleşme mevsimindeki Kanada geyiği. Open Subtitles انه "الايل الكندي" اثناء موسم التكاثر
    Şu geyiği kontrol etsek iyi olur. Open Subtitles ربما علينا أن نذهب و نتفقد تلك الغزالة في الواقع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more