Nelson fakir olabilir, ama eminim ki bugünkü gezi için yedi doları vardır. | Open Subtitles | ربما أن " نيلسون " فقير لكن بالتأكيد لديه 7 دولار لرحلة اليوم |
Perşembe günkü gezi için herkes izin kâğıtlarını getirdi mi? | Open Subtitles | هل أنتم جميعاً سلمتم الأوراق لرحلة يوم الخميس؟ |
gezi için çok teşekkür ederim, tekrar ziyaret etmeyi unutmayın. | Open Subtitles | شكرا لكم علي الجولة |
gezi için mi yoksa başın belada mı? | Open Subtitles | هل ذلك من أجل الرحلة الميدانية أم لأنك في مشكل ؟ |
Pekâlâ. Herkes gezi için kendine bir arkadaş seçsin. | Open Subtitles | حسنا، كل واحد يختار رفيقا للرحلة الميدانية. |
Muhteşem gezi için teşekkürler, Max, Çok eğlenceliydi. | Open Subtitles | شكراً على الجولة العظيمة، يا ماكس كانت ممتعة جداً |
Bu gezi için yeni bir bikini aldım, su soğuk da olsa onu giymem lazım. | Open Subtitles | انا اشتريت ملابس سباحة جديدة من اجل الرحلة لذلك عليّ ان استخدمها سواء الماء متجمد ام لا |
Daha gitmemize 1,5 ay olan 5 günlük gezi için 5 günlük yemek seçmesinin gerektiğinden dolayı çiftlik, onun üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | المزرعة تبدو نوعا" ما وضعت عليكِ بعض الضغوظ التي لاتطاق لأختيار خمسة وجبات غذاء لرحلة لمدة خمسة ايام |
Sen'de gezi için en güzel tekne. | Open Subtitles | لرحلة على السين... |
Saat 10'da gezi için bizi almaya minibüs gelecek. | Open Subtitles | أسرعي العربة ستقلنا على العاشرة من أجل الرحلة الميدانية |
gezi için birkaç CD aldım. | Open Subtitles | لديّ بعض الموسيقى من أجل الرحلة |
gezi için minik bir ürün yerleştirme. | Open Subtitles | دعاية صغيرة من أجل الرحلة |
Yarınki gezi için şimdiden çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | انا متشوق للرحلة الميدانية غداً |
- Bu küçük gezi için teşekkürler, Tyler. - Evet, teşekkür... | Open Subtitles | حسنا, شكرا على الجولة, تايلور. |
Sor bakalım ona, gezi için bizim bilmediğimiz yemediği bir şey var mıymış? | Open Subtitles | ارجوك اسألها اذا هنالك أي شيء لا نعلموه نحن حول الشيء الذي لا تأكله من اجل الرحلة |