"gezintiye" - Translation from Turkish to Arabic

    • جولة
        
    • نزهة
        
    • بجولة
        
    • لجولة
        
    • برحلة
        
    • بنزهة
        
    • جوله
        
    • رحلة ميدانية
        
    • لركوب
        
    • جولةً
        
    • للقيادة
        
    • للتنزه
        
    • اتنزة
        
    Bu atla, 11 yıl önce bir bahar sabahı gezintiye çıkmıştım. Open Subtitles أخذت هذا الجواد في جولة منذ 11 عامًا في يوم ربيعيّ.
    Öyleyse neden markete doğru ufak bir gezintiye çıkıp biraz satın almıyoruz? Open Subtitles لما لا نذهب معاً في جولة إلى المتجر ونحصل على البعض منه
    Sen karmaşık sayılarla mücadele ederken ben de normal ailenin evinde gezintiye çıkayım. Open Subtitles لأتأكد أنه سيطيل وبينما يتصارع مع الأعداد المركبة, أذهب لعمل جولة داخل المنزل.
    Birkaç işimi halledeyim, şu namussuzu da gezintiye çıkarayım hem. Open Subtitles سأقوم بعمل بعض المهمات سأقوم بأخذ هؤلاء الأولاد في نزهة
    Bazen hikâyede takılınca, boş stüdyoda gezintiye çıkardık. Open Subtitles ..أحيانا،عندمانعجزعنتتمةالكتابة. نقوم بجولة صغيرة في الخارج
    Küçük Dorthe yine bebek arabasını gezintiye çıkarıyor. Open Subtitles حَسناً، دورث الصغيرة تأْخذُ عربة الطفل الرضيعَ لجولة ثانيةً.
    Onu öldürmen gerekiyordu gezintiye çıkarıp lolipop vermen değil. Lanet olsun! Open Subtitles من المُفترض أن تقتله وليس أن تمنحه جولة على متن مروحية
    İsterseniz gelin. Kısa bir gezintiye ne dersiniz? Open Subtitles الا اذا اردت ان تذهب فى جولة بحرية قصيرة ؟
    Çiftlik işi tamamdır. Hadi gezintiye çıkalım! Open Subtitles قم بتسليم هذه الأوراق، لقد حصلنا على المزرعة، لنذهب في جولة
    Bayan Hunter, dinlendikten sonra sizi Copper Beeches'de gezintiye çıkaracağım. Open Subtitles انسة هنتر ,بعد ان ترتاحى من عناء الرحلة, ساصحبك فى جولة فى الزان النحاسى.
    gezintiye çıkmıştım ama döndüğümde yoktu. Open Subtitles ,ذهبت في جولة في أحد الأيّام وعندما عدتُ, كانت قد رحلت
    Crocodile Mick'i arıyorsanız, gezintiye çıktı. Open Subtitles إن كنتِ تبحثين عن ميك التمساح فقد ذهب في جولة
    - Şey, belki bir yürüyüşe veya gezintiye çıktı. Open Subtitles حسناً، ربما تكون قد ذهبت للتمشية أو في نزهة
    Olsun kardeşim. O soğuyana kadar ormanda gezintiye çıkarız biz de. Open Subtitles لابأس يا أخي، سنذهب في نزهة إلي الغابة ريثما يبرد
    - Sonra onunla gezintiye çıktım. - Nereye gittiniz? Open Subtitles ـ ثم ذهبت بجولة معه بالسيارة ـ إلى أين ؟
    Daha sonra Deuce Corona'mla gezintiye çıkmak ister misin? Open Subtitles هل ترغبين في الذهاب بجولة في سيارتي الكورونا في وقت لاحق
    Dedim ki, küçük Dorthe yine bebek arabasını gezintiye çıkarıyor. Open Subtitles قُلتُ، دورث الصغيرة تأْخذُ عربة الطفل الرضيعَ لجولة ثانيةً.
    Sevgili karın, gelecek hafta bir gezintiye çıkmayı planladığınızı söylüyordu. Open Subtitles زوجتك الجميلة كانت تخبرني انك تخطط للقيام برحلة الأسبوع القادم
    Link, niçin Hallie'yi, kasabanın etrafında ufak bir gezintiye çıkarmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تأخذ هالى لركوب بنزهة في جميع أنحاء المدينة؟
    Belki gezintiye çıkarız diye düşündüm. Open Subtitles اتقدت يمكننا ان نذهب فى جوله بالدراجه اليوم
    Seth'in çıkması gerekiyor. Ufak bir gezintiye çıkacak. Open Subtitles سيث يجب أن يُعذر فهو ذاهب في رحلة ميدانية
    Miami Polisi'nin arabasıyla gezintiye çıkacaksın. Open Subtitles ما الذي تفعله ؟ - " ستأخذ جولةً معنا , شرطة " ميامي -
    gezintiye çıkacağız çünkü ben senin en iyi arkadaşınım ve yardımıma ihtiyacın var. Open Subtitles نحن ذاهبون للقيادة لأنني صديقتك المفضلة وأنت تحتاج ألي.
    Bay Carlile, ben bahçede gezintiye çıkmadan önce kağıtları hazırlayıp buraya koymaya gönüllü oldunuz? Open Subtitles سيد "كارليل" قبل ذهابي للتنزه في الحديقة قمت بالتطوع لتحضير الأوراق هنا ؟
    Ama bu arada... ziraatle geçen çocukluk anılarımda bir gezintiye çıktım. Open Subtitles ، على ان اتنزة فى الحقول ذات الذكرى الرائعة بطفولتي الزراعية...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more