Şuna bak ya, polisler bu adamların istediği şeyleri yapmasına göz yumuyor abimi öldürüyorlar, dokunulmazlarmış gibi etrafta kol geziyorlar. | Open Subtitles | يا رجل، اولئك الشرطة يتركون هؤلاء الرجال يفعلون ما يُريدونه، قتل أخي يمشون في الأنحاء وكأنّه لا يُمكن لأحد لمسهم |
- Danica, neden bunlar durmadan geziyorlar? | Open Subtitles | دانيكا ماذا ستظنين عندما ترينهم يمشون ويتكلمون هكذا؟ |
Okulu geziyorlar, biz de su kestanesi yiyoruz. | Open Subtitles | إنهم يتجولون في الكلّيّة ونحن هنا نأكل الكستناء النهرية خذ واحدة |
Evet ,o ve en iyi arkadaşı, Jack Daniels, Doğu Sahili'ni geziyorlar. | Open Subtitles | نعم، هو وصديقه المفضل ، جاك دانيالز يتجولون في الساحل الشرقي. |
Dünya'yı geziyorlar ama tek gördükleri, ayna. | Open Subtitles | يسافرون في كل أنحاء العالم و يرون فقط المرأة |
Her zaman silahlı ve grup halinde geziyorlar. | Open Subtitles | دائما ما يكون مسلحين و يسافرون كمجموعات |
- Kertenkele. Milyonlarca var. Caddelerde geziyorlar. | Open Subtitles | -سحالي، الملايين منهم، فقط يمشون في الشارع |
Hamburgerleri midelerine indiriyorlar, Noel mağazalarında geziyorlar, ve hâlâ kendilerine dindar Müslüman diyorlar. | Open Subtitles | أنهما يأكلان الهامبرغر من ماكدونالدز أسفل حناجرهم، يمشون خلال أسواق عيد الميلاد، ومازالوا يدعون أنفسهم بالمسلمين المتدينين. |
Nesi var bunun? geziyorlar işte. | Open Subtitles | لا شي مجرد ناس يمشون ويتكلمون |
Aramızda geziyorlar. | Open Subtitles | أنهم يمشون بيننا |
Aramızda geziyorlar. | Open Subtitles | أنهم يمشون بيننا |
Bıçakları ve köpekleriyle apartmanın sahibiymiş gibi geziyorlar. | Open Subtitles | يتجولون وهم يحملون السكاكين ، ويصطحبون الكلاب، كأنهميمتلكونالقطاع. |
Daha yeni araba aldılar ve hepsi doluşmuş, geziyorlar. | Open Subtitles | لقد أشتروا سيارة جديدة . وهم بالخارج يتجولون بها |
Her zaman 5 kişilik gruplar halinde geziyorlar. | Open Subtitles | يسافرون دائماً في مجموعات من خمسة أشخاص |
Hala geziyorlar. | Open Subtitles | ما زالوا يسافرون |
Program kurmak için geziyorlar. | Open Subtitles | فهم يسافرون لتنصيب البرامج |