| Penn garındaki gişe memuru bir Pittsburgh bileti sattığını hatırlıyor. | Open Subtitles | بائع التذاكر فى محطة بن باع له تذكرة الى بتسبرج |
| Ama sen gişe hasılatından ve pırıltılardan bahsediyorsun. | Open Subtitles | هذا السيرك موجود منذ 100 عام وأنت تتحدث عن شباك التذاكر والأصداف اللامعة |
| Bu filmlerin her biri çok iyi gişe hasılatı yaptı. Biri hariç. | Open Subtitles | و من الغريب أن كل هذه الأفلام حطمت شباك التذاكر ما عدا واحد |
| gişe latince çalışılmış, Lincoln ü öldürdükten sonra 'Sic semper tyrannis' diye bağırdı | Open Subtitles | (كان (بوث) يدرس اللاتينية ولقد صاح( سيس سيمبر تيرانس) بعدما أطلق النار على (لينكولن |
| ..geçen hafta sonu çok iyi gişe hasılatı yaptı ve Stella onu çoktan bağladı. | Open Subtitles | إخراجه ظهر جيدا جدا في البوكس اوفيس نهاية الاسبوع الماضيه وستيلا تؤيده بالفعل |
| Bakıyorum da, albümlerin tavana vuruyor konserlerin daima kapalı gişe. | Open Subtitles | لقد كنت أراقب ، ألبوماتك تتخطي القمة جميع حفلاتك تنجح نجاحاً ساحقاً |
| Kapalı gişe oynuyor. | Open Subtitles | هو يُباعُ. |
| Dünya çapında 230 milyon gişe hasılatı, dört Oscar adaylığı, bir ödül. | TED | 230 مليون دولار في البوكس أوفيس عبر العالم 4 ترشيحات لجائزة الأوسكار، و الفوز بواحدة |
| Şov muhteşem gidiyor. Full gişe oynuyor ve giderek artıyor. | Open Subtitles | العروض تسير بشكل رائع كل التذاكر مُباعة مقدما |
| gişe hasılatını bir ben mi takip ediyorum? | Open Subtitles | هل أنا الوحيدة التي تتابع أخبار صندوق التذاكر لعطلة نهاية الأسبوع؟ |
| İlk gelişimde beni kapalı gişe bir gösteriyle karşıladınız. | Open Subtitles | فى اول مرة اتيت الى هنا تم بيع كل التذاكر |
| Madison Square Garden'dayım ve bu gösteri kapalı gişe. | Open Subtitles | اعلم اننى فى حديقة ماديسون سكوير و قد بيعت كل التذاكر |
| Ama kapalı gişe sattığın için, 40 kanepeye daha ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | على الرغم من أنّ التذاكر قد بيعت سنحتاج إلى كميّة من المُقبِّلات |
| Uyuşturucu, alkol ve gişe hezimetleri yüzünden piyasadan silinmişti. | Open Subtitles | عانى عدة كبوات وفقاً للمخدرات والكحول بعض إنحدارات شباك التذاكر |
| Ama Steven ile üç film yapmıştık ve hiçbiri gişe yapmadı. | Open Subtitles | ولكننا قد قدمت ثلاث صور مع ستيفن، وأيا جعلت أي أموال في شباك التذاكر. |
| gişe defterine ait bu sayfada ne görüyorsunuz? | Open Subtitles | نريد أن نعرف إذا كانت هذه الصفحة الجيدة تطابق مفكرة (بوث) |
| Abigailsın ID kartı olmalı,bu şekilde gişe defterinin sayfalarını ele geçirebilirim | Open Subtitles | أحتاج بطاقة تعريف( أباجيل) ومن ثم الوصول الى مذكرة (بوث) |
| bu Thomasın yakmak istediği gişe defterinin sayfasındaki kod. | Open Subtitles | هذه هي الشفرة التي كتبت في الصفحة بالمفكرة (بوث) التي حاول (توماس ) حرقها |
| - gişe umurumda mı sanıyorsun? | Open Subtitles | اتظن بأني اهتم حول البوكس اوفيس ؟ |
| Hayır, bana gişe Zehri ismini taktıkları zamana. | Open Subtitles | لا، عندما عرفوني بسُم البوكس اوفيس |
| 2010 yılında eski stand-upçı, büyük başarısını gişe rekorları kıran Ayı Hammy 1-2-3 filmleriyle elde etti. | Open Subtitles | بحلول 2010، عروضه الكوميديه حققت نجاحاً هائلاً ومع سلسة أفلامه الرائعة من ضمنها "هامي الدب" الجزء الأول، الثاني والثالث |
| Bence çok gişe yapacak. | Open Subtitles | وأعتقد أنه سيمثل نجاحاً ضخماً |
| Kapalı gişe. | Open Subtitles | هو يُباعُ. |
| Tüm zamanların gişe rekorunu kıran film. | Open Subtitles | الذي اعتلى قمّة البوكس أوفيس لأفضل فلم على الإطلاق.. |