"gibi basit bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • بسيط مثل
        
    • شيء بسيط
        
    • بسيطة مثل
        
    • بسيطاً مثل
        
    Halka açık bir tuvaleti kullanmak gibi basit bir eylem, insanların cinsiyete dair sıkı beklentilerini karşılamadığınızda önemli bir sorun haline gelebiliyor. TED شيء بسيط مثل استخدام المراحيض العامة يمكن أن يشكل ذلك تحديا كبيرا عندما لا تتناسب مع توقعات الناس المتشددة حول الجنس.
    Kredi notu gibi basit bir şeyle, insanlara kendi geleceklerini inşa etme gücü veriyoruz. TED من خلال أمر بسيط مثل نقاط الأهلية الائتمانية، نقوم بإعطاء الناس القدرة على بناء مستقبلهم.
    Bir yapay zekânın, yürümek gibi basit bir eylemi yapmasını sağlamak çok zor. TED إذن ترى مدى صعوبة الحصول على ذكاء اصطناعي لفعل شيء ما بسيط مثل المشي فقط.
    Ayrıca dünya değiştiren değerleri cep telefonu gibi basit bir şeyde görebiliriz. TED و بإمكاننا معاينة قيم العالم المتغير في شيء بسيط ، كالهاتف الخليوي.
    Bunun gibi basit bir beceriyi öğrendiğinizde spesifik olarak değişen 15 ya da 20 kortikal bölge vardır. TED هناك على وجه التحديد 15 أو 20 منطقة دماغيّة تتغيّير عند تعلم مهارة بسيطة مثل هذه.
    Anlayacağınız, sosyal kurumların olmadığı bir toplumda hayat tehlike ve belirsizliklerle dolu olur ve ''bugün ne yiyeceğiz?'' gibi basit bir soru bile TED كما ترون، الحياة في مجتمع بدون مؤسسات اجتماعية مليئة بالمخاطر وعدم اليقين، و تصبح أسئلة بسيطة مثل: "ماذا سنأكل اليوم؟"
    Saat 8.00'de bir yerde olmak gibi basit bir şey nasıl da karmaşık bir hâle gelebiliyor. Open Subtitles ...كيف أعقّد شيئاً بسيطاً مثل أن أكون في مكان ما الساعة الثامنة يمكن أن يُصبح
    Nezle gibi basit bir hastalığa bile hiç yakalanmadın. Open Subtitles لن تُجرّبي شيئاً بسيطاً مثل نزلة البرد
    Affedersiniz. Çorba gibi basit bir şeyler var mı? Open Subtitles المعذرة سيدي , هَلْ عِنْدَكَ أيّ شئ بسيط مثل الشوربة
    Atomun eşsiz ve alışılmadık olduğunu, bir dalga veya yörünge hatta çok katlı bina gibi basit bir benzetimle fikir birliğine varılamaması gerektiğini düşünüyordu. Open Subtitles لقد اعتقد أن الذرة متفردة و غير اعتيادية و لا يجب أن يتم حلها من خلال تشبيه بسيط مثل موجة أو مدار
    Açıkçası, babanızı hastanede görmeye gelmemek gibi basit bir nedenden ötürü daha sonra pişmanlık duymanıza çok üzülürüm. Open Subtitles حسناً ، أنا لا أحب لكي أن تندمي على شيئ بسيط مثل عدم زيارة أبيكي في المستشفى
    Muayenehanenin ismini değiştirmek gibi basit bir iş yapmak istiyorsun ama kendini evraktan bir fırtınanın içinde buluyorsun. Open Subtitles أعني أن أفعل شيء واحد فقط شيء واحد بسيط مثل تسمية العيادة .. فجأة
    Eğer Massey cep telefonu gibi basit bir şeyde bile yalan söylüyorsa başka ne saklıyordur? Open Subtitles لو كذب " ماسى " بشأن امر بسيط مثل الهاتف الخليوى ماذا يخفى ايضا ؟
    El tutuşmak gibi basit bir şey bile insana birliktelik hissi verebilir. Open Subtitles شيء بسيط كتشابك الأيادي يمكن أن تعطي شخص ما بالشعور الجماعي
    Ruslar bovling salonu gibi basit bir şeyi bile koruyamaz. Open Subtitles الروس لا يستطيعون الحفاظ على شيء بسيط كصالة بولينج..
    "burnunu sokmak" gibi basit bir kelimeyi bilemezsin? Open Subtitles بدون ان تعرف كلمة بسيطة مثل"يتلصص"
    (Gülüşmeler) Sonra anlamaya başladım ki, nörolojideki diğer tür felçler de öğrenilmiş olabilir, inme, fokal distonia (meslek krampı) bunda belki öğrenilmişliğin de bir etkisi olabilir ki, bu durumun üstesinden ayna gibi basit bir alet kullanarak gelebiliriz. TED (ضحك) ولكنني بدأت أن أفكر، قد يكون هناك أنواع أخرى من الشلل التي ترونها في علم الأعصاب، مثل الجلطة، اختلالات الاتصال -- قد يكون هناك جزء متعلم لهؤلاء والتي يمكنك التغلب عليه باستعمال آلة بسيطة مثل المرآة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more