| Günlük üs operasyonlarına karışmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي نية للتدخل بالعمليات اليومية للقاعدة |
| Şunu açıklığa kavuşturalım. Çarpıya basacağım. Lakin geride kalmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | دعوني أكُن صريحاً، سأضغط التقاطع، لأنّي لا أنوي أن اُصفّد. |
| Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم |
| Onları sonsuza kadar askılarda bırakmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | لا انوي ابقائهم هنا الى الابد. |
| Sana silah taşıtmak gibi bir niyetim yok. Rahatlayın Bay Beale. | Open Subtitles | ليست لدي أي نية في جعلك تحمل سلاحاَ استرخي سيد " بيل " |
| Roma'ya dönme gibi bir niyetim yok Senatör. | Open Subtitles | ليس لدي أي نية للعودة لروما أيها السيناتور. |
| Zavallı varlığını onaylama veya pantolon zevkini tartışmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي نية بالاعتراف بحياتها البائسة أو بشأن ذوقها القابل للتساؤل في السراويل |
| Şunu iyi bilmenizi isterim ki şirketi satmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | أنا أريد منك أن تعرف على الفور أن... ليس لدي أي نية لبيع و'للخروج. |
| Ama bu yolculuk esnasında sizi eğitmek gibi bir niyetim yok. O kadar vaktimiz yok. | Open Subtitles | لكنّي لا أنوي تدريبكما أثناء .هذه الرحلة، فلا نملك وقتًا لذلك |
| Bu işe Ok'u dâhil etmek gibi bir niyetim yok. Benim sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أنوي مقاطعة سهم، إنّي أحتاجك أنت. |
| Yani, o sahayı da terk etmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أنوي التخلّي عن أي شيء |
| Bay Talbot'un odasına gitmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي نية للذهاب الي غرفة السيد تالبوت |
| Kilisemde savaşmayı salık vermek gibi bir niyetim yok bay Inman. | Open Subtitles | ليس لدي نية للحديث عن الحرب في كنيستي، سّيد انمان |
| Anne, nişanımızı bozmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | سيدتي .. انا لا انوي فسخ الخطوبة |
| Sana para verme gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليست لدي أي نية في أن اكفل مشروعك |
| Yalnızca elini tutup uyumak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | لا نية لي بالنوم و نحن نمسك بأيدي بعضنا البعض |
| WilPharma'nın kurtarıcı olarak gözükmesi gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ أي نية في السماح لـ(ويلفارما) بأن ينتهي بها المطاف كمنقذة |
| Seninle görüşme gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليست لدي نيه في التفاوض معكِ. |
| Tanri sahit, kimseyi yargilamak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | الرب يعلم أن لا شأن لي ،بالحكم على الناس |
| Ama sizi temin ederim, ve çocuklarımın adı üzerine yemin ederim ki, sizin müşteri ya da emsilcilerinizden hiç birinin peşine düşme gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | لكن أؤكد لكم، وأقسم على أسماء أطفالي، أني لا أملك أيّ نية في ملاحقة عملائكم أو وكلائكم |
| Şimdi, balistik tekniklere girme veya tanıklık etmek için uzmanları çağırmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | والآن، انها ليست نيتي ان اخوض في التفاصيل الفنية لعلم القذائف أو أدعو خبراء ليشهدوا |
| Son günah çıkarmamı yapmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليست لدي أي رغبة في القيام بأعترافي النهائي |
| Çarmıha gerilişini görmek gibi bir niyetim yok Phil. | Open Subtitles | ليست لدي أي نية على الإطلاق للحضور إلى حدث تنصيب صليبك. |
| Atılmak gibi bir niyetim yok asla. Notlarımı düzelteceğim. | Open Subtitles | ليست لدي نية أن أطرد أنا أريد تحسين مستواي |
| Demir Taht'a oturmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي رغبة في الجلوس على العرش الحديدي |