"gibi bu" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا مثل
        
    • انها مثل
        
    • ذلك مثل
        
    • أن هذه
        
    • وكما
        
    • ومثل
        
    Gördüğünüz gibi, bu bir dinamo. TED يمكن أن تروا، هذا مثل مولد. إنه مولد بالإدارة.
    Sayın Yargıç, babamın dediği gibi, bu durum T Ford Modele eşeğin yularını takmak gibi. Open Subtitles سيادتك، والدي كان ليقول هذا مثل وضع حمار على سيارة فورد
    Balinaların iletişim kurduğu özel frekansa ayarlanmış bir alıcı gibi bu. Open Subtitles انها مثل جهاز الاستقبال الذى تم ضبطه على الترددات التي تحاول الحيتان التواصل عليها
    Sanki elektronik bir kale gibi bu da onu Serhas yapıyor. Open Subtitles انها مثل قلعة إلكترونية هذا الامر يجعلنى اشعر انه زركسيس
    Neden hep beraber oturup, yetişkinler gibi bu olayı konuşarak çözmüyoruz? Open Subtitles اذاً .. لماذا لا نجلس فقط ونتكلم عن ذلك مثل الراشدين
    Telefon tamircisinin, yankı duyarlayıcısı taşımaması gibi bu. Open Subtitles ذلك مثل مصلح الهواتف الذي لا يحمل حساس الصدى
    Ben Kacyra: Burada da görüldüğü gibi bu sistemler oldukça hızlı bir şekilde işlemektedir. TED بان كاسايرا: يمكنكم أن تروا هنا، أن هذه الأنظمة سريعة للغاية.
    Kutup ayıları gibi, bu hayvanlarda buzlu bir çevreye bağımlı. TED وكما دببة القطب فهذه الحيوانات تعتمد على البيئة الجليدية
    5 yaşından beri tuttuğun bütün Noel dilekleri gibi bu da gerçekleşmeyecek. Open Subtitles ومثل جميع الكرسمس الذي حظيتها منذ كان عمرك خمس هذا لن يتحقق
    Bir pamuk helvanın içindeki lifler gibi bu tüp benzeri yapıyı oluşturuyor ki bu daha sonra kendi hücrelerinizi kullanarak vücudunuzun yenilenmesi için kullanacağımız bir biyomalzeme. TED كان هذا مثل ألياف غزل البنات لتصنع هذا التركيب، هذا التركيب الأنبوبي، وهو الخام الحيوي والذي يمكننا استخدامه لنساعد جسدك على التجدد باستخدام خلاياك نفسها لتحقيق ذلك.
    Siz de diğerleri gibi bu hikayenin bir parçasısınız. Open Subtitles أنت فقط جزء من هذا مثل البقية منَّا
    Sadakatiniz gibi, bu da hayatın gerçeği. Open Subtitles و هذا مثل إخلاصك .. حقيقة الحياة.
    Ayak parmaklarını oynat demek gibi, bu bir... Open Subtitles مثل, قولك حركى أصابعك هذا مثل ..
    Kıyamet sonrası, teknolojiyi yeniden başlatmak gibi bu. Open Subtitles انها مثل إعادة تشغيل التكنولوجيا بعد نهاية العالم.
    Birbirine dolaşmış bir koca kase spagetti gibi bu. Open Subtitles انها مثل وعاء كبير من معكرونة متشابكة في بعضهاا ..
    Oscar'lar gibi. Bu yüzden sana geldik. Open Subtitles انها مثل حفل الأوسكار لهذا جئنا إليك
    Sen de herkes gibi bu işten yırtmanın bir yolunu bulsana. Open Subtitles يجب عليك مُحاولة التملّص من ذلك مثل الجميع.
    Gittiğimiz her filmdeki gibi bu filmde de uyudun. Open Subtitles هل ينام من خلال ذلك مثل كل فيلم نراه.
    Hediye gibi. Bu, tehlike işareti. Open Subtitles ذلك مثل الهديّة
    Gördüğünüz gibi bu robotbilim için oldukça heyecan verici bir zaman. TED فمن الواضح أن هذه الحقبة في علم الروبوتات مثيرة للغاية.
    Gözle de görülebileceği gibi bu yayların merkezi gökadalar değil, TED ويمكنكم أيضا ، بالعين المجردة ، وبالنظر إلى هذا ، أن تلاحظوا أن هذه الأقواس ليست مركزة في مجرات بعينها؛
    Ve belki farkettiğiniz gibi bu mavi noktaların çoğu okyanusun ortasında duruyor. TED وكما ترون ان بعض هذه النقاط موجودة في عرض المحيط
    Ebeveynlerimin de yaptığı gibi bu acil Afrika'yı tekrardan inşa etme görevine adım adım başlayın. TED وكما فعل والديّ، نبدأ المهمة الملحّة لإعادة بناء أفريقيا حجرًا تلو الآخر.
    Konseyde her zaman olduğu gibi bu da kontrolden çıktı. Open Subtitles ومثل معظم الأمور قبل المجلس التي خرجت عن نطاق السيطرة
    Ve bu gibi hikayelerde olduğu gibi, bu hikaye sadece teknolojiden ibaret değil. TED ومثل بقية القصص، هذه القصة ليست عن التكنولوجيا فقط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more