Kabanı koyun yününden yapılmıştı ama eski gibi durmuyordu. | Open Subtitles | ، معطفه كَانَ صوفَ الحملِ . لكنه لم يبدو ممتازاً |
Şaka falan gibi hani. Ama bu adamlar şaka yapıyor gibi durmuyordu. | Open Subtitles | ولكن هذان الشخصان لم يبدو عليهم المزح |
Parkım için fazla heyecanlanmış gibi durmuyordu. | Open Subtitles | لم يبدو متحمس كثيراً للحضيرة. |
- Pek de bir şey yokmuş gibi durmuyordu. | Open Subtitles | لم يبدو وكأنه لا شيء. |
Hiç kimseye söylemiş gibi durmuyordu | Open Subtitles | لم يبدو انها اخبرت احدا |
Akrabası gibi durmuyordu. | Open Subtitles | لم يبدو لي كقريب |