Büyük annem Toosie, küçük Mongo bizimle yaşıyormuş gibi göstermek için sosyal hizmet uzmanının geldiği günlerde onu bizim eve getiriyor. | Open Subtitles | جدتي "توتسي "تجلب الينا "الصغيرة "مونقو حينما تأتي الينا العاملة الاجتماعية لكي تظهر وكانها تعيش معنا |
Büyük annem Toosie, küçük Mongo bizimle yaşıyormuş gibi göstermek için sosyal hizmet uzmanının geldiği günlerde onu bizim eve getiriyor. | Open Subtitles | جدتي "توتسي "تجلب الينا "الصغيرة "مونقو حينما تأتي الينا العاملة الاجتماعية لكي تظهر وكانها تعيش معنا |
Kaza gibi göstermek için niye bu kadar zahmete girdiler sizce? | Open Subtitles | ذاك الذئب هو (دارك). ولمَ برأيك يتجشّم عناء مضنيًا ليجعل الأمر يبدو حادثًا؟ |
Sadece, öyleymiş gibi göstermek için dolaylı bir yol bulmuştu. | Open Subtitles | لكنه وجد طريقة ملتوية ليجعله يبدو كذلك |
Fareleri öldürmesinin nedeni buymuş! İlacı işe yarıyor gibi göstermek için. | Open Subtitles | ولهذا السبب قامت بقتل تلك الفئران لكي يبدو وكأنها ماتت بسبب أن الدواء فعال |
Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. | Open Subtitles | وجاء اليوم التالي وبذلت أقصى جهدي صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب |
Shuriken cinayetlerinin arkasında o varmış gibi göstermek için | Open Subtitles | ثمّة أحد يتجشّم عناءً مضنيًا |
Eğer Mitchell bu kadar manipülatifse Charlie'yi katil gibi göstermek için kimyagerin evine yollamış olabilir. | Open Subtitles | اذا كان ميشال هو المتلاعب, فحتما,هو من أرسل تشارلي الى الكوخ أين تم العثور على الكيميائي ميت ليجعله يبدو, و كانه هو من ارتكب الجريمة. |
Eğer bunu yapan oysa her şeyi ben yapmışım gibi göstermek için çok uğraşmış. | Open Subtitles | لو كنت مكانه, لعملت جاهداً لكي يبدو الأمر و كأنني أنا من فعلت ذلك |
Henry hiç bir yere gitmiyormuş gibi göstermek için oldukça uzak mesafeye gitmiş. | Open Subtitles | لقد ذهب هنري لفترات طويلة جداً لكي يبدو الأمر وانه لم يكن ذاهباً الى أي مكان |
Birilerini onu öldürmeye çalışıyormuş gibi göstermek için! | Open Subtitles | لكي يبدو الأمر بأنالمُذنبشخصأخر . |
Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. | Open Subtitles | وجاء اليوم التالى وبذلت أقصى جهدى صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب |