Seninle birlikteyken, Bir sürü Noel hediyesi alıyormuşum gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | عندما أكون معك أشعر وكأنني أتلقى هدية عيد ميلاد |
Liza'ya David Gest'i ayarlamış biri gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني الشخص الذي وضع ليزا و ديفيد جيست مع بعضهم |
Pazarda satılan bir hırka için pazarlık yapıyor gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني أساوم على دكّان آثار الأكثر تكلفة من بساط |
Yabancı bir ülkede gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | اشعر وكأني في بلداّ غريب |
* Liselilerin kurduğu hayallerde gibi hissediyorum kendimi * | Open Subtitles | * أشعر وكأني أعيش في حلم مراهق * |
Sayın Başkan, burada ağır ağır pişirilen bir biftek gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | السيد الرئيس أشعر وكأنني قطعة لحم تريد أن تطبخها هنا |
"Ölü insanlar görüyorum" replikli filmdeki gey çocuk gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني ذلك الشاب المثلي الصغير من ذلك الفيلم "إنني أرى أمواتاً"! |
Tanrı'nın huzuruna çıkmış gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | لأنني أشعر وكأنني في منزل الرب |
Balon gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني المنطاد. |
Tom Brady'nin yedeği gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني بديل توم بريدي |
Etrafında çocuk gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني طفلة حولهم. |
Imelda Marcos gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني (إيميلدا ماركوس) هنا. (زوجة رئيس الفلبين وكانت السيدة الأولى في البلد) |
Oyuncak bebekmiş gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأنني دمية |
Bağımlı gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | اشعر وكأني مدمن |
Meyve sıkacağı gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | أشعر وكأني عصّارة بشرية |
* Liselilerin kurduğu hayallerde gibi hissediyorum kendimi * | Open Subtitles | * أشعر وكأني في حلم مراهق * |