Mutlaka bizim gibilere taktıkları bir isim vardır. | Open Subtitles | أعني ، إحتمال وجود مساكن خاصّة للطلاب أمثالنا |
Senin gibilere İngilizler ne der, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ماذا يدعون أمثالك باللغة الإنجليزية؟ |
Senin gibiler, binlerce yıldır benim gibilere zulmediyor. | Open Subtitles | الأشخاص أمثالك اضطهدوا أمثالي لآلاف السنوات |
Aslında iyi kızlardandım, senin gibilere karşı bile iyiydim. | Open Subtitles | فى الواقع كنت واحدة من الفتيات اللطيفات حتى مع امثالك |
Belki dünyanın Patty Hewes gibilere ihtiyacı vardır ancak bu onun için çalışman gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | من المحتمل أنّ العالم يحتاج لأشخاص مثل باتي هيوز ولكن هذا لا يعني انه يتوجّب عليكِ العمل لديها |
Ancak Mercialı Aethelred gibilere güç ve servet verilirken biz niye izleyici olarak kalalım? | Open Subtitles | لكن لماذا يجب ان نتراجع ونشاهد .. بينما تُعطى الثروة و السلطة لأمثال (آثيلريد) "ميرسيا" ؟ |
Burada senin gibilere yer yok asker. Çık dışarı. | Open Subtitles | نحن لا نرحب بأمثالك هنا, أيها الجندي اخرج! |
Senin gibilere İngilizler ne der, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ما يسمونه أمثال لكم في اللغة الإنجليزية؟ |
Ya burada onun gibilere iş işten geçmeden yardım edecek bir şeyler varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان لدينا شيء هنا لمساعدة الآخرين أمثاله قبل ان يفوت الآوان؟ |
Mutlaka bizim gibilere taktıkları bir isim vardır. | Open Subtitles | أعني ، إحتمال وجود مساكن خاصّة للطلاب أمثالنا |
Gökyüzüne tırmanmaktan ve bizim gibilere bakıp durmaktan. | Open Subtitles | من إثر صعود السماء و التحديق الى أمثالنا حذائك. |
O zaman bizim gibilere ne iş düşecek? | Open Subtitles | ما سيتبقى سيكون لرجال أمثالنا. |
Tamam. Kıç tekmelemeye devam et arkadaşım. Dünyanın senin gibilere ihtiyacı var. | Open Subtitles | واصل تلقين المجرمين درسا يا صديقي فأنا أحب الناس أمثالك |
Hapishanede senin gibilere ne derler bilir misin? | Open Subtitles | أتَعْرفُ بماذا يسمون الرجال أمثالك في السجن ؟ |
Hayat, benim gibilere çok az fırsat sunar bu yüzden ben de hayatımı en iyi bildiğim yolla kılıcımı kullanarak kazanıyordum. | Open Subtitles | هناك بعض الفرص للرجال أمثالي لذا كنت أكتسب عيشي بالطريقة الوحيدة التي اعرفها بسيف في يدي |
Onun gibi kızlar kendilerine güven ya da alkol sorunları olmadıkça benim gibilere yaklaşmaz bile. | Open Subtitles | البنات أمثالها لا يتواصلون مع الشباب أمثالي إلا اذا كانت تحتقر نفسها بشدة و عندها مشكلة خطيرة بالشرب |
Senin gibilere burada ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن فقط لسنا بحاجة الى امثالك هنا |
Sizin gibilere verebilecekleri en kötü şey umuttur. | Open Subtitles | اقسى شيء هو ان يعطوا اشخاص من امثالك... الامل... |
Bu şirketi, Riley Banks gibilere hizmet vermeyelim diye kurduk. | Open Subtitles | لقد أنشأنا هذه الشركة لهذا نحن لسنا بحاجة لأشخاص مثل ريلي بانكس |
Ablam gibilere birkaç yüz dolar ve ilaç veriyorlardı hayal gördüren ilaçlar. | Open Subtitles | كانوا يدفعون بضع مئات من الدولارات لأشخاص مثل أختي, ويعطوهم مخدرات ومنشطات, ومهلوسات عموماً. |
Senin gibilere yenilmeyeceğim. Bil bakalım kimim? | Open Subtitles | أنا لن تخسر لأمثال لك! |
Senin gibilere asla güvenmem. | Open Subtitles | لن أثق بأمثالك أبداً |
Bert Cates gibilere ne diyeceksin peki? | Open Subtitles | ماذا عن الرجال أمثال "بيرت كيتس " |
Bunun gibilere elektrik vermek gerek dostum yanıp kömüre dönüşsünler. | Open Subtitles | يجب أن يستعملوا الكهرب مع أمثاله يا رجل |