| Gibson Kurulumu artık standart bir araç, uzun ve kısa DNA parçaları yapabilmek için dünyadaki tüm laboratuvarlarda kullanılıyor. | TED | طريقة جيبسون هي الآن أداة ذهبية أساسية، تستخدم في المختبرات حول العالم لبناء قطع قصيرة وطويلة من الحمض النووي. |
| Pekâlâ, herkes sessiz olsun. Hazır mısınız Bn. Gibson? | Open Subtitles | حسنا , هدوء من فضلكم , جميعا جاهزه , ميس جيبسون ؟ |
| Bu çocuk 1250 dolara, tütün rengi 1974 model Gibson SG gitarını satıyor. | Open Subtitles | غيتار نوع غيبسون إس جي من عام 1974 تقليدي مقابل 1250 دولار |
| Senatör Gibson'la görüşmezseniz yargıç komitesi size karşı soruşturma açacak. | Open Subtitles | إذا لم تجلس مع السيناتور غيبسون ستقوم اللجنة القضائية بفتح التحقيق |
| Gibson ne dedi ? Emri çıkarmışlar. İçeri 9:30 da gireceklermiş | Open Subtitles | الشيء الذي أخبره لي جيبسن أن لديه الأمربالدْخولَ في السّاعة التّاسعة: |
| Sen onun bir Gibson'i hacklayabileceğini mi düşünüyorsun.? | Open Subtitles | هل تعتقد ان فى استطاعته مهاجمه نظام جيبسون |
| Ebeveynlerin seni Cuma günü alacaklar, Gibson. Eve götürecekler. | Open Subtitles | أهلك سيأتون لاصطحابك يوم الجمعة, جيبسون, ليعيداك للبيت. |
| Ashley Renee Martin ve İkinci Louis Gibson Whersor. | Open Subtitles | أشيلي ريني مارتين ولويس جيبسون وارشر الثاني |
| Tıpkı Kaçak'taki Tommy Lee, Çöl Aslanı'ndaki John Wayne ve Gününü Göreceksin'deki Mel Gibson gibi. | Open Subtitles | مثل تومي لي في فيلم الهارب مثل دوك في الباحثين ميل جيبسون في الاسترداد |
| İçişleri Güvenlikten Ajan Gibson'ı hatırlıyorsundur. | Open Subtitles | أنت تذكرين العميل جيبسون رجل الأمن في أرض المطار؟ |
| Ajan Gibson, İçişleri Güvenlik adına sizleri gözetliyor olacak. | Open Subtitles | العميل جيبسون هنا للإشراف على الأمور لمصلحة الأمن المنطقة |
| Senatör Gibson'la politik farklılıklarımız var. | Open Subtitles | السيناتور غيبسون وأنا لدينا خلافاتنا السياسية |
| Yani, annemle babama doğum günümde alabilir miyiz diye sordum ama işte, Gibson'lar bayağı pahalı o yüzden ben de biraz daha ucuz... | Open Subtitles | حتى إني سألت أبي وأمي أن يشترياه لي في عيد ميلادي لكن تعلم، نوعية غيبسون باهظة الثمن لذاسأحصلعلىشيء أرخص |
| Bir ekşi burbon sek, yanında fazladan portakal suyu olsun. Ve bir Gibson, soğansız. | Open Subtitles | أريد شراب "بوربون" حامض وأعلاه برتقال، و "غيبسون" دون البصل |
| Mel Gibson sıradan birisi Marge. Ne benden ne Lenny'den farkı yok. | Open Subtitles | (ميل غيبسون) مجرد رجل يا (مارج) لا يختلف عني أو عن (ليني) |
| Sessiz ol! Babam, Mel Gibson'dan dayak yiyecek. Dişlerini eline ver, Homer. | Open Subtitles | اصمتي ، (ميل غيبسون) سيبرح أبي ضرباً ، حطم أسنانه يا (هومر) |
| Mel Gibson Hollywood'un en dedikoducu adamıdır. | Open Subtitles | "ميل غيبسون" هو الشخص الوحيد الذي تكلم معه في"هوليود" |
| Gibson ve güneş piliyle ilgili bilgileri bulmanın çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اقر بأنّ إيجاد جيبسن و خليةِ بياناتة الشمسيه أكثر أهميَّةً من أي وقت مضى. |
| Evet, Gibson. Bazı durumlarda geri gelmek için hazırlanmıştı. | Open Subtitles | جيبسن.لقد هُيّأَ للرُجُوع تحت بَعْض الشروطِ. |
| Gibson pazarlık için ne öneriyordu? | Open Subtitles | ما الذي إقترحْة جيبسن للمُسَاوَمَة مع من؟ |
| - '57 Gibson Goldtap alıyordum. | Open Subtitles | وما أهميّةُ ذلك؟ - كنتُ أشتري "غيبسن 57" ذا الذراع الذهبيّة |
| Claude Banks! Hey, ben Ray Gibson'um. | Open Subtitles | كلود بانكس، هيو هذا أنا ري جبسن |
| Ajan Gibson, ekibiniz Kıbrıs kaydının analizini bitirdi mi? | Open Subtitles | عميل جبسون ، اعتقد ان فريقك قد انتهى من تحليل التسجيل |