Bu kanalı seyredenlere tek söylemek istediğim hepiniz cehenneme gideceksiniz! | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول لمن يشاهد هذه القناة ستذهبون للجحيم |
Ve elinizden geldiğince farklı deneyimlere kucak açmanız lazım çünkü mezun oluyorsunuz ve çok yakında hepiniz kendi yönlerinize gideceksiniz. | Open Subtitles | و ستتعرضون للضغط في العديد من التجارب بقدر ما تستطيعون لأنه لسنة تخرجكم ستذهبون في طرق منفصلة لوقت قريب جداً |
Siz de bir gün oraya gideceksiniz. Bakalım ne zaman? | Open Subtitles | صحيح , انظر الى هناك ستذهب الى هناك يوما ما |
Eğer bizim yararımıza olan delillere açık değilse, oradan sonra nereye gideceksiniz? | Open Subtitles | إذا هو لَيسَ متفتحَ للإثْبات لصالحنا، إلى أين ستذهب مِنْ هناك؟ |
Ama şimdi nereye gideceksiniz? | Open Subtitles | و لكن إن غادرتي الآن ، إلى أين ستذهبين ؟ |
İkiniz balayı için nereye gideceksiniz? | Open Subtitles | إذاً أيها العروسين أين ستذهبان لقضاء شهر العسل؟ |
Sizi öldürebilecek bir şey yapmak için berbat bir yere gideceksiniz. | Open Subtitles | ستذهبون لمكان سيء جداً لتفعلوا سيئاً والذي من شأنه ان يقتلكم |
Eğer başarısız olursak en sevdiğiniz yerler kapkara yandığında oyun oynamaya nereye gideceksiniz? | TED | إذا لم نكن ناجحين أين ستذهبون لللعب عندما تحترق أماكنكم المفضلة؟ |
Bir saat içinde geçit vasıtasıyla bu sembollerin temsil ettiği gezegene gideceksiniz. | Open Subtitles | في ساعة واحدة ستذهبون الى الكوكب عبر البوابة حددت بهذه الرموز |
Bir gün hata yapacaksınız. O zaman doğruca ıslahevine gideceksiniz. | Open Subtitles | ستخطئون ذات يوم وساعتها ستذهبون إلى سجن الاحداث مباشرة |
Olimpiyatlara nasıl gideceksiniz? | Open Subtitles | بكل أسماء الله هل ستذهب إلى الألعاب الألومبية |
Siz Brighton'a gideceksiniz ben de dayım ve yengemle birlikte Göller Bölgesi'ni gezeceğim. | Open Subtitles | ستذهب انت لبرايتون، وانا ساقوم بجولة للبحيرات مع عمي وعمتي. |
Ted, George'la bir sonraki maceranız için nereye gideceksiniz? | Open Subtitles | تيد أين ستذهب أنت وجورج في المغامرة القادمة |
Başka yere gideceksiniz. Siz iri karidesler için çok daha rahat bir yere. | Open Subtitles | ستذهب لمكان جميل، تم بناؤه خصيصاً للمخلوقات الفضائية |
Siz şeytan olmaya bir bölgeye gideceksiniz. | Open Subtitles | ستذهبين إلى رحلة خالية من الكائنات الشريرة. |
Aksi takdirde size yemin ediyorum, mezara hiç tatmadığını duygularla gideceksiniz. | Open Subtitles | أعدك أنك ستذهبين إلى قبرك مع أفضل أغنية لم تغنى |
Siz ikiniz yemeğe birlikte gideceksiniz. | Open Subtitles | أنتما الأثنان ستذهبان معاً بالسيارة لتناول العشاء |
Sen ve arkadaşların Mildew'e gideceksiniz ve çatısını tamir edeceksiniz. | Open Subtitles | انت و اصدقائك ستعودون الى بيت ميلدو لاصلاح هذا السقف |
Ve sonra da gideceksiniz. | Open Subtitles | وبعدها ستغادرون. |
Size anlaşmayı getireceğim ve sonra da gideceksiniz. | Open Subtitles | سوف احضر العقد بعد ذلك اريد منكما ان تذهبا |
Aksi takdirde, maden ocaklarına gideceksiniz, hepiniz. | Open Subtitles | والآ سوف تذهبون الى المحاجر بأنفسكم, جميعكم. |
Buradan sonra nereye gideceksiniz Clyde? | Open Subtitles | سوف تذهب من هنا إلى أى مكان ، كلايد ؟ |
Sistemi hacklemek ve piyasayı düzenlemek için server odasına gideceksiniz. | Open Subtitles | سوف تذهبان إلى غرفة الخادم لاختراق النظام وتثبيت السوق. اختراق؟ |
Siz bir gün gideceksiniz ve biz her şeyi yeni baştan yapacağız. | Open Subtitles | عندما ترحلون سنعيد بنائها من جديد |
Sabah Dürüstlük'e mi gideceksiniz? | Open Subtitles | أعتبر من هذا أنك ستغادرين إلى الصرحاء في الصباح ؟ |
Marius Honorius'un ailesini kurtarmak için kuzeye gideceksiniz. | Open Subtitles | ستتوجه شمالاً لإنقاذ عائلة ماريوس هوناريوس |
Doğru, ücret almadan gideceksiniz ama canınızla gideceksiniz. | Open Subtitles | هذا صحبح، سترحلون دون تقاضي أجوركم، ولكنكم قد ترحلون محتفظين بحياتكم! |
Tatilde evinize mi gideceksiniz? | Open Subtitles | ـ أنتِ سوف تذهبين إلى المنزل أثناء العُطلة ؟ |