"giderek daha fazla" - Translation from Turkish to Arabic

    • المزيد والمزيد من
        
    • أكثر فأكثر
        
    • أكثر و أكثر
        
    Direktörle gözden geçirmeler normal görünüş ve işleyiş ile ilgili sohbetten giderek daha fazla sayılar ve oranlarla ilgili sorulara döndü. TED الاستعراضات مع المخرج تحولت من المحادثات الطبيعية إلى المزيد والمزيد من الأسئلة حول الأرقام والنسب المئوية.
    Ağaçlar giderek daha fazla su buharı üretiyor. Open Subtitles تصدر الأشجار المزيد والمزيد من بخار الماء
    Yani günümüz dünyasında giderek daha fazla ülkede vatandaş ile hükümet arasındaki ilişki İnternet tarafından sağlanıyor, bunun için gerekli olan servis ise özel şirketler tarafından veriliyor. TED إذن لدينا وضع في عالمنا اليوم حيث، في المزيد والمزيد من الدول العلاقة بين المواطنين والحكومات تنظم عبر الإنترنت والذي يتكون بشكل أساسي من شركات خدمات خاصة تعمل بشكل مستقل.
    Bu kızı giderek daha fazla tanımaya başlıyorum. Open Subtitles أنا أبد في التماثل مع هذه الفتاة أكثر فأكثر
    Simyacıların bilgisi giderek daha fazla ve daha pratik uygulamalar buldu. Open Subtitles على نحو متزايد، معرفة الكيميائيين وجدت تطبيقات عملية أكثر فأكثر
    Bu sanayi giderek daha fazla kâr ederken krizlerin her birinin verdiği zarar büyüyordu. Open Subtitles كل أزمة تسببت فى خسائر أضافية بينما جنت الصناعة أموال أكثر و أكثر
    Aslında kişisel ve özel alanlara giderek daha fazla yığılı olan başlıca müşterek alanları kat kat oluşturacağımız bir sistemdi. TED و في الحقيقة، كان نظامًا، حيث قمنا بإنشاء المساحات المشتركة الأساسية ورصصنا فوقها المزيد والمزيد من المساحات الفرديّة والخاصة.
    Okyanus koşullarının değişimi yosunların artmasını sağlarken, giderek daha fazla deniz aslanının karaya vurmasına sebep oluyor. TED الظروف المتغيرة بالمحيط تبقى ازدهار نمو هذه الطحالب مستمرًا طوال العام، مما يجعل المزيد والمزيد من أسود البحر تنجرف ميتة على الشواطئ.
    giderek daha fazla hayvan hastalandı ve antibiyotiklerle tedavi edilmesi gerekiyordu. TED أصيب بالأمراض المزيد والمزيد من الحيوانات واحتاجوا للعلاج... بالمضادات الحيوية.
    Fakat mide yanması çok sıklıkla yaşanıyorsa, LES kaslarını zamanla zayıflatıp giderek daha fazla asit kaçırmasına sebep olabilir. TED ولكن إذا بدأت حرقة المعدة بالحدوث بشكل منتظم. فإنّها قد تسبب ضعف العضلة LES بمرور الوقت، ما يسمح بتسرب المزيد والمزيد من الحمض.
    Görevi için yanıma almıştım ama onu daha uzun süre tanıdıkça, giderek daha fazla sevmiştim. Open Subtitles أخذتهُ على عاتقي كواجب لكني أحببتهُ أكثر فأكثر كلما عرفتهُ لفترةٍ أطول
    Böyle bir dünyada yaşamak üzere evrildik, ama onun yerine hayatlarımızı giderek daha fazla böyle yaşıyoruz -- bu dün gece kızımdan gelen kısa mesaj -- duygulardan yoksun bir dünyada. TED فقد تطورنا لنعيش في عالم كهذا، ولكننا نعيش حياتنا أكثر فأكثر بهذا الشكل -- هذه رسالة نصية أرسلتها لي ابنتي الليلة الماضية -- في عالم منزوع المشاعر.
    Senin için giderek daha fazla endişeleniyorum. Open Subtitles أمرك يقلقني أكثر و أكثر يا سيد روسيل
    19 yüzyıl boyunca Çin imparatorları, yabancıların, topraklarına giderek daha fazla girmesini çaresizlik içinde izlemişlerdi. Open Subtitles "خلال القرن التاسع عشر ، اعتُبِر أباطرة "الصين "بالنسبة لأهل"ديسماى كدخلاء أجانب يستوطنون أراضيهم أكثر و أكثر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more