"giderseniz ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذهبت
        
    Eğer İrlanda'nın kırsal bölgelerine giderseniz ve yaşlı bir bayana adres sorarsanız, kentin bütün simgeleri hakkında birkaç detaylı İrlanda hikayesine kendinizi hazırlayın. TED إذا ذهبت إلى الريف الإيرلندي و سألت سيدة مسنة عن الاتجاهات، حضر نفسك لقصة إيرلندية مفصلة عن كل معالم الطريق، حسنا؟
    Evet, önce Fransız köylüsü elbisesi koymuştum, ama sonra düşündüm ki, ya Fransız köyüne giderseniz ve köylüler de tam o anda maskeli balo yapıyorlarsa? Open Subtitles أجل, فكرت في البداية أن أجلب لك زي مزارعٍ فرنسي، لكني فكرت ماذا لو ذهبت إلى قريةٍ فرنسيةٍ زراعية
    Eğer siz giderseniz ve size bulaşırsa Tüm görev risk altına girer. Open Subtitles وإذا ذهبت إحداكن ستصاب بالعدوى وسنعرض المهمة بأكملها للخطر
    Amerika'nın güneyindeki Afrikalı Amerikalı Pentecostalist kilisesine giderseniz ve nasıl konuştuklarını dinlerseniz, gerçekten iyi konuştuklarını görürsünüz. TED فلو ذهبت الى كنيسه امريكية افريقية في الجنوب الامريكي واستمعت الى الطريقة التي يتكلمون بها يا الهي انهم يتحدثثون بطلاقة
    Her ne kadar Oxford'daki insanların bunu sıklıkla yapmadığını düşünsem de eğer bir gün denize giderseniz ve ağız dolusu deniz suyu yutarsanız, unutmayın ki yuttuğunuz suyun her mililitresinde yaklaşık 1 milyon adet bakteri ve on milyonlarca virüs bulunur. TED وربما هو شئ لا يفعله الناس في أوكسفورد دائماً، لكن إن كنت قد ذهبت مرة إلى البحر، وشربت جرعة ماء من البحر، ضع في إعتبارك أن في كل مليمتر حوالي مليون باكتريا ومتسوط 10 ملايين من الفيروسات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more