"girdiğin" - Translation from Turkish to Arabic

• دخولك
• دخلتي

Güle güle. Çünkü çıkarken girdiğin gibi olmayacaksın, ne dediğimi anladınız mı?
الوداع لانك لن تكون نفس الشخص الذي كنته عند دخولك الى هنا

Çünkü bir kere oraya girdin mi onlar seni girdiğin gibi çıkarmayı bilirler.
لأنه بمجرد دخولك انت وبشرتك البيضاء الى هناك سيتولون عملية حملك واخراجك من هناك بنفس الطريقة الللتي ادخلوك بها

İçeri girdiğin zaman çoğu kızların boşta olduklarını farkettin mi?
هل لاحظت أن الفتيات كانوا عاريات .. تقريباً عند دخولك ؟

Bu kapıdan girdiğin an, bunun olmayacağını biliyordun
هل تعلم ان هذا لن يعمل قبل دخولك الى هذا الباب

Kalbime girdiğin o andan itibaren hep bir uçurumun kenarında duruyordum.
بعد اللحظة التي دخلتي بها إلى قلبي لقد كنت دائماً أقف على حافة الهاوية

Onun dünyasına bir kere girdiğin zaman... zalim olmayı bırakmak zordur.
اذا دخلتي الي عالمها فمن الصعب التوقف عن ذلك اللؤم

Buraya girdiğin andan beri kral mavisi elmasa odaklanman için aklını çeliyorum.
منذ لحظة دخولك كنت احاول ان اقود عقلك ليركز على الالماسة الزرقاء الملكية

Zamanda geriye gitmeliyim şu kapıdan içeri girdiğin ilk seferin hemen öncesine ve kapıyı kilitlemeliyim.
انا بحاجة إلى العودة في الوقت لمجرد دخولك من خلال هذا الباب وقفله

Ama bir kere girdiğin zaman tüm katları programlayabiliyorsun birbirinden ayrı fikstürleri kontrol edebiliyorsun.
لكن بمجرد دخولك علية يمكنك ان تبرمج جميع الطوابق يمكنك التحكم بجدول المباريات الفردية

Duruşma salonuna girdiğin andan itibaren bütün ilgi üzerinde olacak.
أنتِ محط الأنظار بمجرد دخولك لقاعة المحكمة

Bu hapishaneye girdiğin an kaçmaya çalışman da mı yanlış anlaşılmaydı?
وهل كان ايضاً سوء تفاهم عندما حاولت الهروب في اول لحظة لدى دخولك لهذا السجن ؟

Kapıdan içeri girdiğin anda, bir hikâye anlatıyorsun.
منذ لحظة دخولك الباب تقولين قصة

Bu kapıdan girdiğin an başladık bile.
لقد بدأنا بمُجرّد دخولك هذه الغرفة.

Kasette, senin içeri girdiğin anlardan birinde kız çıplak olarak görülebiliyor.
لكن في شريط الفديو,يمكنك ان ترأيها بوضوح على انها متعرية,في لحظة دخولك الى هناك لكن في شريط الفديو,يمكنك ان ترأيها بوضوح على انها متعرية,في لحظة دخولك الى هناك

Kapıdan girdiğin andan itibaren sen olduğunu anlamıştım.
لقد شعرت بك لحظة .دخولك عبر هذه الأبواب

İçeri girdiğin gün.
يوم دخولك السجن.

Londra'daki hücreme ilk girdiğin anda aklımdan ne geçirdim biliyor musun?
لحظة دخولك زنزانتي بـ(لندن) أتريد أن تعلم بما ظننت؟

Ve Metro General'e girdiğin gün kafana sargıyı sardığın sırada tekrar dirilmesin emri verilmişti.
ويوم دخولك مشفى (مترو) العام لأجل الطلقة التي تلقيتها برأسك، أعطوا أمراً بعدم إنعاشك ... .

Ahıra girdiğin zaman seni yanımda tutmak için her şeyi riske atmaya hazırdım ama sen gidip kaderinle yüzleştin.
عندما دخلتي إلى الحظيرة كنت على استعداد للمخاطرة بأي شيء لإبقائك معي بينما كنتي تواجهين قدركِ وجهاً لوجه

Bara girdiğin an bunun olacağını biliyordum.
لأول مرة دخلتي للحانة عرفت أن هذا سيحصل