| Ona soruşturmayı engellemekten hapse girebileceğini belirtince hafızası hemen yerine geldi. | Open Subtitles | عندما أشرنا لها بأنها ستدخل السجن لإعاقة العدالة وضحت ذاكرتها |
| Seni duymadan dükkanıma girebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | أتظن أنك ستدخل محلي بدون أن أسمعك؟ |
| Bunu örnek alıp, testlere girebileceğini düşündüm | Open Subtitles | وقولك بأنك ستدخل الأختبار وتهزمهم |
| Harvard'a girebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أنت متعجرف لعين. تظن نفسك ستدخل "هارفرد"؟ |
| Harvard'a girebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تظن أنّك ستدخل "هارفرد"؟ |