| Üsteyken, normal doktorlarla normal odalara giren insanlar gördüm. | Open Subtitles | في القاعدة، رأيت الناس... إدخل غرفة عادية مع مجموعة عادية من الأطباء... |
| "Bilet almak için sıraya giren insanlar... " | Open Subtitles | رأيت الناس يتراصون لشراء التذاكر الليلة ... |
| "Bilet almak için sıraya giren insanlar... " | Open Subtitles | رأيت الناس يتراصون لشراء التذاكر الليلة ... |
| Reid, o eve giren insanlar muhtemelen bir daha hiç çıkamamıştır. | Open Subtitles | ريد, بجد يفترض بالناس الذين يدخلون ذلك المنزل الا يخرجوا ابدا |
| Bu tünele giren insanlar bir daha dışarı çıkmaz anlamında kötü. | Open Subtitles | سيء كأن الذين يدخلون هذا النفق، لا يخرجون. |