Bir giriş yolu bulmamız lazım. | Open Subtitles | -بالطبع ! -علينا أن نجد طريقة للدخول إليه , هيا |
O odaya bir giriş yolu olsaydı keşke. | Open Subtitles | لو فقط هنالك طريقة للدخول لتلك الغرفة. |
Bir giriş yolu olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تكون هناك طريقة للدخول |
En iyi giriş yolu bu. Özür dilerim dostum ama olan bu. | Open Subtitles | إن هذا أفضل طريق للدخول ، انا آسف يا رجل |
Sanırım bir giriş yolu buldum. | Open Subtitles | أعتقد انه ربما وجدت طريق للدخول |
Sara tekrar garaja gelebilirse bence bir giriş yolu bulabiliriz. | Open Subtitles | فأتوقّع أنّ بوسعنا إيجاد وسيلة للدخول |
Çitlerden atlayamayız, yani başka bir giriş yolu bulmalıyız. | Open Subtitles | ،لا نستطيع القفز من فوق السياج فحسب مما يعني أنهُ يجب أن نعثر على طريقة أخرى للدخول |
Bir giriş yolu buldun anlaşılan. | Open Subtitles | لقد وجدتَ طريقة للدخول |
Sanırım bir giriş yolu var. | Open Subtitles | أظن أن لدي طريقة للدخول |
Üzgünüm ama en hızlı giriş yolu bu. | Open Subtitles | أنا آسف، لكن هذا أسرع طريق للدخول |
Winn, bir giriş yolu bulabilirsin. | Open Subtitles | حسنا، (وين)، يمكنك أن تجد وسيلة للدخول |
Başka bir giriş yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن هناك طريقة أخرى للدخول |
Başka bir giriş yolu olması gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفتُ بأنّ ثمّة طريقة أخرى للدخول - كيف تجرؤين على القدوم إلى هنا - |