"giriyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • تدخل
        
    • ستدخلون
        
    • تنتهكون
        
    • ستقتحم
        
    • ستشارك
        
    derim. Bir odaya giriyorsunuz ve orada aynı okulda okuduğunuz, aynı sporla uğraştığınız birisi varsa, büyük ihtimalle o kişiye yardım etmek isteyeceksinizdir. TED أو تدخل غرفة و تجد شخصاً كان معك في المدرسة، وتلعبان نفس الرياضة، هناك احتمال كبير أن ترغب بمساعدة هذا الشخص.
    Bir siteye giriyorsunuz, bayağı da güzel bir siteye, sonra seçimlerden birini seçiyorsunuz. TED تدخل إلى موقع إلكتروني، موقع جميل في الواقع، ثم تختار تصويتاً.
    Tamam. Turist olarak içeri giriyorsunuz. Bu yüzden doğal davranmaya çalışın. Open Subtitles أنتم ستدخلون كسُيّاح،لذا حاولوا أن تتصرفوا بشكل طبيعي
    Aman tanrım! İçeri giriyorsunuz, değil mi? Open Subtitles يا إلهي ستدخلون أليس كذلك؟
    Çekilebilirsin. Özel mülke izinsiz giriyorsunuz. İzniniz olmadan geçmenize müsaade edemem. Open Subtitles غادروا، إنّكم تنتهكون ملكيّة خاصّة، لن أسمح لكم بالعبور دون تصريح.
    Yüzbaşı haberleri ulaştır. İçeri giriyorsunuz. Open Subtitles أيها القائد انشر الأخبار، ستقتحم
    sunum yapmanız lazım. O yüzden sunumu bir zaman çizgisi olarak düşünün. Başlıyor, kapıdan giriyorsunuz. TED بدون أن الإفصاح عنه. لذا عليك أن تفكر في عرضك كخط زمني. العرض يبدأ , و أنت تدخل عبر الباب.
    Apalachicola'ya yaklaşan hava aracı, yasaklanmış hava sahasına giriyorsunuz. Open Subtitles الطائرة التي تقترب من أبالاتشيكولا انت تدخل المجال الجوى المحظور
    Şu anda tüm İngiltere'nin en güvenli bölgesine giriyorsunuz. Open Subtitles انك الآن تدخل الى أكثر الأماكن أمناً في انجلترا
    Arizona 'ya giriyorsunuz, Grand Canyon eyaleti. Open Subtitles أنت تدخل أريزونا الآن حالة الوادي الكبيرة
    BAĞIMSIZ BÖLGE ARAZİSİNİ TERKEDİYORSUNUZ. Şuan Birleşik Devletler Sınırına giriyorsunuz. Open Subtitles أنت تغادر الآن أرض ذات سيادة قبلية أنت الآن تدخل أراضي الولايات الأمريكية
    Bu kabinlerden birine giriyorsunuz, büyük annenizi ya da bir akrabanızı röportaja alıyorsunuz ve ardından bir kopya sizde kalıyor bize bıraktığınız kopya ise kütüphane şurasına gönderiliyor. TED تدخل وسط هذه الحجرة، ثم تجري مقابلةً مع جدتك أو قريبك، ثم تترك نسخةً من المقابلة هناك والتي ستذهب بدورها إلى مكتبة الكونغرس.
    Pekâlâ, yedekler, bir dahaki duraklamada, Jenna, Lucy Gaby, Ava, Amelia, siz giriyorsunuz. Open Subtitles حسناً، يا فتيات، الكرة التالية (لدينا (جينا)، (لوسي (غابي)، (ايفا)، (أميليا) أنتم ستدخلون الملعب
    Alpha takımı, siz de bizimle içeri giriyorsunuz. Open Subtitles فريق ألفا ستدخلون للداخل معنا
    Bu soruya yanıt vermem gerekmiyor. Özel mülke izinsiz giriyorsunuz. Open Subtitles لستُ مضطرة لإجابتكَ سؤالك، فأنتم تنتهكون ملكيّة خاصّة.
    - Sizler buraya izinsiz giriyorsunuz. Open Subtitles أنتم تنتهكون الحرمات يا قوم
    Yüzbaşı haberleri ulaştır. İçeri giriyorsunuz. Open Subtitles أيها القائد انشر الأخبار، ستقتحم
    İçeriye nasıl giriyorsunuz? Open Subtitles كيف ستقتحم للداخل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more