"girmeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدخل
        
    • لن أذهب
        
    • لن ادخل
        
    • لن أخوض
        
    • أقتحم
        
    • لن أتّبع
        
    • لن أنزل
        
    • لن أقف في
        
    • لم أركز على
        
    • أخوض في
        
    • لن أتطرق إلى
        
    Orası pislik yuvası ve oraya girmeyeceğim modül de giremez. Open Subtitles أنه قصر قذارة، و لن أدخل هناك، ولا الوحدة كذلك.
    Kuantum mekaniği hakkında çok detaylı şeylere, bunun nasıl olduğu ve benzeri konulara girmeyeceğim. TED ولن أدخل في الكثير من التفاصيل حول ميكانيكا الكم وكيف تبدو، وهلمجرا.
    Yükselme meselesine girmeyeceğim, fakat bunun dışsal bir iddia olduğunu söylerim. TED سوف لن أدخل في تفاصيل ما إذا كان بعث فعلاً أو لا، ولكن سأقول أن هذا ادعاء للحقيقة الخارجية.
    Dün birini vuruyorsun ve şimdi bu. Senin için hapse girmeyeceğim. Open Subtitles تضرب رجلاً ليلة أمس والآن هذا لن أذهب للسجن من أجلك
    Seninle şimdi üstünlük yarışına girmeyeceğim. Open Subtitles انا لن ادخل معك فى حرب على ملكية الارض الان
    Fakat bu tamamen farklı bir hikaye, şu an bu konuya girmeyeceğim. TED و لكن هذه قصة مختلفة قليلا، و لن أخوض فيها الآن.
    Binana girmeyeceğim. Seninle konuşmak zorunda değilim. Open Subtitles اسمع، لن أدخل بنايتك وليس عليّ أن أتكلّم معك.
    Bir çocuğun odasına girmeyeceğim! Open Subtitles إلى عالم الوحوش لن أدخل غرفة طفل لن ترغموني
    İlk cinsel deneyimimin ince detaylarına girmeyeceğim. Open Subtitles لن أدخل في تفاصيل تجربتي الأولى استرخِ وحسب000
    Teste bir kere girdim. Bir daha girmeyeceğim. Open Subtitles لا، أنا لن أدخل الإختبار ثانية مات، لقد تم إعتقالك
    Zaten elimde kayıt da var. Hapse girmeyeceğim. Open Subtitles وأنا أملك التسجيل بالفعل، ولن أدخل السّجن
    Beni istediğin şeyle suçlayabilirsin ama hapse falan girmeyeceğim. Open Subtitles ،ويمكن أن تتّهمني بما تشاء لكن لن أدخل السجن
    Yok ben girmeyeceğim şimdi, çocuk filmi sıkılırım ben. Open Subtitles لا لن أدخل الآن إنه فيلم للأطفال. سأشعر بالملل
    Bu kahrolası bir okul otobüsü. Hadi ama. İçeri girmeyeceğim. Open Subtitles إنه باص مدرسة لعين، هيا أنا لن أدخل إلى هناك، هيا
    Bu kahrolası bir okul otobüsü. Hadi ama. İçeri girmeyeceğim. Open Subtitles إنه باص مدرسة لعين، هيا أنا لن أدخل إلى هناك، هيا
    Dinleyin, senin o ufacık sikin yüzünden hapse girmeyeceğim, o yüzden ister sana vurmadım dersin, ister kan kaybından geberirsin, umurumda değil! Open Subtitles الآن استمعوا إلي .. أنا لن أذهب إلى السجن بسبب حماقتكم .. لذا يمكنك أن تقول بأني لم أضربك
    Hapse girmeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أذهب إلى السجن لديك مكالمة هاتفية , أيها المفتش
    Saçma detaylara girmeyeceğim ama Wade'in grubuyla şarkı söylemen lazım. Open Subtitles لن ادخل في التفاصيل لكن... اريدك ان تغني مع فرقة ويد
    Bunların da detayına girmeyeceğim, ama foto-sentetikler ve harita bütünleşmiş. TED لن أخوض في تعريفها أيضا، ولكن photosynths مدمجة في الخريطة.
    Bu yüzden evine girmeyeceğim! Open Subtitles لذلك لن أقتحم لمنزلك
    Senin emrin altına girmeyeceğim. Open Subtitles لن أتّبع أوامرك.
    Beni orada lanet bir zombiye dönüştüreceğin bana bok atacağın o lanet deliğe girmeyeceğim! Open Subtitles لن أنزل إلى حفرة لعينة حيث تلقين بأشياء فوقي وتحولينني إلى أحد الأحياء الأموات بالحفرة
    Daniel Harman'ın kıçını öpmek için sıraya girmeyeceğim sen de öyle. Open Subtitles لن أقف في الطابور من أجل امتياز تملُّق (دانيال هاردمان)، ولا حتى أنت
    Dediğim gibi, toplantı detaylarına girmeyeceğim. Open Subtitles لقد حضرت الإجتماع ولكن كما قلت لم أركز على تلك التفاصيل
    Ben bir psikoloğum ama emin olun ki bel altı konularına girmeyeceğim. TED أنا عالم نفسي ولكن كونوا على يقين، لن أتطرق إلى الجنس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more