Bilirsiniz, kendimi yenilemek için o dar süper kahraman kıyafetlerine girmeyi bile denedim. | TED | كما تعلمون، حتى حاولت الدخول في بدلة الرجل الخارق الضيقة لإعادة اكتشاف نفسي. |
Birkaç sefer içeri girmeyi denedim ama korumalar izin vermedi. | Open Subtitles | حاولت الدخول بضعة مرات، ولكن الأمن لا يسمح لي بالدخول |
2004 ile 2008 yılları arasında, Kenya müzik endüstrisine girmeyi başaramadım. | TED | بين عامي 2004 و2008، حاولت دون جدوى دخول صناعة الموسيقى الكينية. |
Ve ayrıca binaya girmeyi başarabilse bile asla dışarı çıkamaz. | Open Subtitles | وحتى إن كان يستطيع دخول المبنى.. فلن يستطيع الخروج بعدها |
Sanırım içeri girmeyi başarabilirim | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكننى أن اجد طريق للدخول هناك. |
Beni kurtarmak için oraya gitmişti. İçeri girmeyi başardığımda, çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | ذهب هناك لكيّ ينقذني، وحين تمكّنت من الدخول كان قد مات. |
Dünyanın en büyük bankasına girmeyi planlıyorsun ama hiç bir şey çalmamayı. | Open Subtitles | تخطط الدخول لأكبر بنك بالعالم دون سرقة شيئا لماذا ؟ |
Onu heyecanlandıran imkansız bir şekilde içeri girmeyi başarmak. | Open Subtitles | رغبته تأتي من الصعوبة التي تبدوا في استحالة الدخول .. و هو هزم هذه المكان |
Oradan da bu binanın su tesisatına girmeyi başardı. | Open Subtitles | من هناك تمكّن من الدخول إلى تزمّر البالوعة في هذه البناية. |
Ama Rus telefon santralinden kayıtlara girmeyi başardım. | Open Subtitles | كان بإمكاني الدخول إلى أجهزة الهواتف الروسية |
Böylece bir istismarcı şifrenizi çalmayı başarsa bile ikinci faktörü bilmedikleri için hesabınıza girmeyi başaramayacaklar. | TED | حتى إن تمكن المعتدي من سرقة كلمة السر الخاصة بكم، ولعدم امتلاكهم العامل الثاني، سيصعب عليهم دخول حسابكم، |
Kahvaltı odasına girmeyi denediler, fakat kapı kilitliydi. | Open Subtitles | حاولوا دخول حجرة الجلوس ولكن وجدوها موصده |
Kiliseden içeri girmeyi isteyen ve bu yolla tüm varoluşu reddecek olan bikaç meleği durdurmak. | Open Subtitles | أوقفى ملاكين من دخول الكنيسة وهذا هو المطلوب منك لنفى كل الوجود |
Takım olarak çalışıyorlar, zayıf bir an bulup içeriye girmeyi düşünüyorlar. Bu şeyleri ikinci bir defa tahmin etmek istemiyorum. | Open Subtitles | انهم يعملون كفريق يبحثون عن نقطة ضعف, أو وسيلة للدخول الينا |
Çok garip. Chloe'nin giriş koduyla girmeyi denedim ama sistem zaten bağlı olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | هذا غريب ..حولت الولوج مستخدماً رمز كلوي |
O zaman iyi niyetinin göstergesi olarak kütüphaneye nasıl girmeyi planladığını anlat. | Open Subtitles | وفي حسن النيّة، أخبرني كيفك تخطّط له إقتحام المكتبة. |
Yani Rollins, Murphyler'in evine girmeyi göze alıyor. | Open Subtitles | اذن رولينز تكبد عناء اقتحام منزل آل ميرفي |
Çünkü son bir saatimi girmeyi istediğim şu yarışmayı araştırarak geçirdim. | Open Subtitles | لإننى قد قضيت ساعة كاملة أبحث عن هذه المسابقة والتى اُحبذ دخولها |
S.A.T sınavına girmeyi düşünmüyorsan neden alıştırma testleri yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتدربين على الأختبار؟ أذا كنت لا تخطظيين لدخول الأختبار؟ |
Werth Akademi'ye girmeyi hak ediyor musunuz? | Open Subtitles | هل تستحقين الالتحاق بأكادمية (ويرث)؟ |
Eğer evime girmeyi düşünüyorsanız, bir tüfekle uyuyorum. | Open Subtitles | سأنام و البندقية بجانبي تحسبا لو فكرتم في الإقتحام |
Buna hiç farklı semboller girmeyi denemediniz mi? | Open Subtitles | ألم تحاول إدخال إحداثيات أخرى في هذا الشيء ؟ |
Bu da onlara yalan makinesine girmeyi reddettiğin için sözleşmeyi fesh etme yetkisi verir. | Open Subtitles | والإتفاقية تُعطيهم الحق في فصلك من العمل إن رفضتِ الخضوع لكاشف الكذب |
Bir ameliyathaneye girmeyi düşündüğünde, neler hissediyorsun? | Open Subtitles | حين تفكرين بدخول غرفة العمليّات بماذا تشعرين ؟ |
İleride bu işin içine girmeyi düşünüyorum. Sanırım bu yüzden, ya da psikopati yüzünden. | Open Subtitles | أفكّر في خوض هذا إما هذا أو الطب النفسيّ، ربّما |
Eğer rakamlar yüksek ve risk büyük olduğunda bahse girmeyi seviyorsanız kahramanımızın felsefesi hoşunuza gidecek. | Open Subtitles | لو كنت تحب المراهنة والمغامرة عندما تكون الأخطار كبيرة والأحتمالات عالية فسوف تُقدّر فلسفة بطلنا |